Bölüm 21: Bu Gizemli Hastanede Bir Çıkış Olmalı

"Şimdilik, sanırım bana korktuğun her şeyi söylemelisin."

Tekerlekli sandalyeyi tamamen parçaladıktan sonra, umutsuzca Dale'e baktım.

"Sakın bana bir sonraki, havada süzülen ruh görüşünde bayılacağını söyleme!"

"Şaka mı yapıyorsun!? Sanki öyle bir şey olur da!"

Diye protesto etti Dale.

"Ben sadece göremediğim şeylerden korkuyorum! Bunların hepsi... kahrolası ablamın suçu! Küçüklüğümden beri beni korkutmaktan bıkmadı, ve çoktan kırılma noktama geldim!"

"Büyün sadece dekoratif olsun diye mi burada?"

"Ama..."

Devam etmeden önce, Dale kafasını ellerinin içine aldı ve kendiyle mücadele verdi.

"Tamam, hedefi görebildiğim sürece sorun olmayacaktır. Hiçbir şey tarafından rahatsız edilmeyeceğim."

"..."

Onu biraz süzdükten sonra, çaresizce kafa salladım.

"İyi, bu problemi şimdilik bir kenara bırakalım. Bilmemiz gereken şey... Buranın ne halt olduğu?"

"Burası..."

Dale çevreyi inceledi.

"Bilmiyorum."

"...Lütfen, bunu o kadar sakin bir şekilde söyleme."

"Ne diyeyim o zaman?"

"Şöyle bir şey, 'Üzgünüm, Çuvalladım.'"

"Neden sadece ben!? Geçen sefer kaçan tek kişi ben değildim!"

Ona beyaz gözlerle baktım.

"Mal mısın!? Hedefin seviyesi benimkinden yüksekti! Nasıl onunla savaşabilirdim!?"

"...Tamam, tamam seni ima etmiyordum? Bu dünyadaki canavarların statları insanlarla
karşılaştırınca farklı."

"Oh?"

"Önceki canavar gibi, onun seviyesinin yarısından düşük olmadığın sürece yavaşta olsa öldürebilirsin."

Öyle mi? Yani deminki canavarı harbiden indirebilir miydim?

"Onu ilk atışında bile öldüremedin, nasıl tek başıma yapayım be!"

"Bana oynadığın RPG'leri anlatıyorsun, her seferinde tek mi atıyordun?"

İyi bir noktaya değinmişti...

"Ayrıca, bu canavarların yapay zekası sıfıra yakın. Kalabalık kontrolünü biliyor musun? Kite yapmayı? Duvarlardaki bugları? Bunlar hakkında bilgin olduğu sürece, ne yapılması gerektiğini de bilirsin."

"Aynı zamanda aggro da var. Bana kalırsa gelecekte aggro çekmen senin için daha iyi olur."

"Bunu düşünme bile."

Böyle söyleyeceğini biliyordum. Fakat, saldırırken elimde ne varsa kullandığımdan büyük bir problem olmuyordu. Asıl problem ne çeşit bir düşmanın çıkacağıydı. Düşman hakkında yeterli
bilgi olmadıkça, savaş planları yapamazdık.

"Her durumda, şu anda yapmamız gereken şey hızlıca öteki kata giden bir merdiven bulmak. Bu arada, buraya önceki gelişinde iyi bir şeyler bulabildin mi? İçimde aldığımız eşyaların pek değerli olmadığıyla ilgili bir his var."

Envanteri açınca, şu anda sahip olduğum eşya sayısı aşırı acınasıydı.

Kurt Dişleri, Ezici Diş, ve Kasvetli Ruh. Neresinden bakarsan bak, alet veya ekipman yapma materyalleriydi bunlar. Ayrıca, item bilgisinde ederiyle alakalı bir şey yoktu, bu yüzden yararını söyleyemiyordum.

"Aslında o itemler oldukça kullanışlı. İlk olarak, diş yüksek kalite materyal yapmaya yarıyor, Delme Savunma efekti olarak kullanılan itemi yapman gibi. Kasvetli Ruh için, simyada kullanılıyor, pek emin değilim ama."

"Büyü ve Simya farklı şeyler mi?"

"Evet. Bu dünyada, büyü ve simya iki sınıfa ayrılıyor. Nedenini bilmesem de, Büyücüler ve Simyacıları arasında direk bir bağlantı söz konusu değil."

"Galiba, bu uzun zaman önce belirlenmiş bir şey."

"Büyük ihtimalle."

Meşalemizi tekrar yaktıktan sonra, alanı araştırmaya devam ettik.

Fakat, nasıl ilerleyeceğimizi bilmediğimizden mütevellit, karar vermeden önce  zindanı
analiz edebildik.

Sönük bir ışıkla koca hastaneyi gezmenin beni iyi hissettirdiği söylenemez. Eğer bu Silent Hill'dekine benzer bir senaryo olsaydı, kabul ederdim. Yine de, buradaki gerçeklik ve basınç normal oyunlarda karşılaşamayacağın bir şey. Bu karanlık ve huzursuzluk hissi, gerçekten insanı bir garip yapıyordu.

Ayrıca bu hastane cidden enteresandı. Bir tek bile oda yoktu. Bu fikir kimden çıktı allasen?

Yoksa, buranın hastaneyle bir bağlantısı yok muydu? Bu, bizim öteki dünyalı beyinlerimizin burayı bir hastane olarak düşünmesinden mi kaynaklanıyordu ve burası bir hastane değildi ha?

"Fir, şuna bak."

Dale'in çağrısını duyduktan sonra, ona doğru koştum. İşaret ettiği şeyi görünce, meseleler üzerinden biraz fazla kafa yorduğumu fark ettim.

"Bunu nasıl okuyoruz?"

"Nasıl mı? Açıkça Acil Çıkış yazıyor burada!"

"Acil Çıkış? Ama ben anlayamadım..."

"Mandarin'i okuyabildiğimden kaynaklanıyor. Fakat, bu dünyanın hangi dili konuştuğunu bilmiyorum... Buraya geldiğim anda anlayabiliyordum."

"Mandarin... Tamam, anlaşılan önceki dünyamızda farklı ülkelerdeydik. Ama bu kelimeleri anlayabildiğinden. Ee? Gidiyor muyuz?"

"Doğru."

Daha doğrusu, etraf acayip karanlık olduğundan bu işaretleri görememiştik, fakat, nihayet gördüğümüzde problem çözüldü.

...

Bu hastane hangi boyuttan geliyor? Tanrım, ve bir şekilde zindana dönüşmüş...

Düşüncelerimde boğulmuşken, metallerin sürtüşme sesi duyuldu. Kafamı kaldırdığımda, 2 tane tekerlekli sandalye bize emekliyordu. Evet, hareketlerini tasvir edebilecek 'emeklemek' dışında iyi
bir kelime bulamadım.

"Dale?"

Düşündüğüm gibi, Dale göçmüştü. İyi, benim sıram.

Bu benden yüksek seviyeli canavarlarla ilk solo savaşım olacaktı!

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Notlar
Biliyorsunuzdur ama düzgün bir türkçe karşılık bulamadığım bazılarını yazayım dedim.
Aggro: Zindanlarda mob çekme olayı.
Kalabalık Kontröl: Yaratığı veya bir düşmanı etkisizleştirmek, saf dışı etmek.
Kite: Vur-kaç

4 yorum:

  1. dale şok dale wefat dale iptal dale afk

    YanıtlaSil
  2. bi boka yaramıyo bu dale

    bizimkiside ne zaman lvl atlıcaksa

    YanıtlaSil
  3. bi boka yaramıyo bu dale

    bizimkiside ne zaman lvl atlıcaksa

    YanıtlaSil

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com