Bölüm 06: Şeytanlara Karşı Savaş

Görevi dün çoktan kontrol etmişti. Bu bir acemi için makul ölçülerdeydi ve bol keseden bir ödülü vardı.

“Goblinler en zayıf şeytanlardır, ama grup halinde saldırırlar, yani lütfen dikkatli ol.”

“Elbette.”

Kısa cevap verdi, loncadan ayrıldı ve şehirden ayrılmak istedi, ama alması gereken şeyler vardı, bu yüzden alışveriş bölgesine yola koyuldu.

Bir silah almak adına silah dükkanını ziyaret etti, çünkü sadece çıplak ellerle en zayıf şeytana karşı savaşmak bile oldukça zordu, gelirine uygun bir silah arıyordu.

Parasını düşünürken etrafta göz gezdirdi, bıçak benzeri kısa bir silahla gidecekti. Bunlar arasında, diğerlerine nazaran sağlam görünen keskin tarafı kalın olan ve kabzası iyi gözüken bir tane buldu.

“Bu.”

Böyle dedikten sonra, onu dükkan sahibine gösterdi.

“Memnuniyetle. Som bıçak, 2650 Rigin tutacak.”

Ödemesini yaptıktan sonra, silahı aldı ve beklenmedik bir şekilde bedava olarak eline geçen kınını takdir etti. Sonrasında zırh konusunda ne yapılacağına kafa yordu. Bir kalkan kullanışlı olabilirdi, ama gerek duyulduğunda sadece <Sözlü Büyü>sünü kullanabileceği sonucuna vardı, ve dükkandan ayrıldı.

Şehri terk etmenin ardından, batıdaki “Clair Ormanına” yöneldi. “Paralı Yol” denilen yolu dümdüz takip ederek oraya ulaşabilirdi.

Dünkü han arayışları sırasında, bir markette durmuştu ve HP yenilenmesi için beş tane “Gevrek Fasulye” almıştı, bu dünyanın haritasıyla beraber bir de üç tane “Ballı Tofita” aldı.

Gerekli masraflar olsalar da, Hiiro’nun cüzdanını tamamen boşaltmışlardı. Görevleri ne pahasına olursa olsun tamamlamalıydı yoksa gece dışarı uyumak zorunda kalırdı. Kendisi kulağa eğlenceli gelse de, sokak serserisi hayat tarzını görmezden gelmek istiyordu.

Seyahati sırasında, önünde garip bir şey tespit etti.

(Bu da neyin nesi…?)

Büyük bir voleybol topu gibi görünüyordu. Fakat, sabit bir şekli yoktu ve süngerimsi bir duruşu vardı, yolunu engelliyordu.

(Bekle biraz, bu olabilir mi…?)

Bir RPG de acemiler için en iyi seviye atlama kaynağı…

“Bir slime!”

Sesi nedense heyecanla doldu. Orada duran Slime sesiyle irkilerek aniden bulunduğu yöne doğru geldi.

“Bekle, hiç yoktan bir savaş mı!?”

Sert bıçağını kınından çekti. Slime yavaştı, ama Hiiro o iğrendirici maddeyle etkileşime geçebileceğini düşününce ürperiyordu.

Slime zıpladığı anda, bıçağını doğrudan aşağı salladı. Hiçbir direnme olmadı ve Slime ikiye ayrıldı, ama iki parça da hala hareket ediyordu. Sözün özü, iğrençti.

“Sakın ortadan kesince iki parçaya bölündüğünü söyleme?”

Eğer böyleyse, bir bıçak yararsız olacaktı, bu yüzden ne yapılması gerektiği hakkında düşündü, oysa şeytan ıstırap içinde kıvrandı ve fazla uzun olmayan bir sürede hareket etmeyi kesti. Hiiro eş zamanlı bir şekilde onu bıçağıyla dürttü.

(Bekle biraz, daha hızlı bir yolu var!)

<Statü>sünü açtı. Sonraki satırında 10 yazıyordu, ama şimdi 8’e dönmüştü. Bu da şeytanı yendikten sonra tecrübe puanı kazandığı anlamına geliyordu.

“Oh~ Sonuçta bu da bir şeytan. Bahse girerim bu da goblin gibi zayıf olanlarındandı. Zaten sadece 2 EXP verdi.”

Yine de, ilk savaşından ve zaferinden işini iyi bilen biri gibi hissediyordu. Başında onu öldürmenin zor olacağını düşünmüştü, ama ne sürprizdir ki işler iyi gitmişti.

“…Hala bir oyun gibi hissettiriyor… Neyse, beni ilgilendirmiyor.”

Bunu sakince analiz ederken, arkasından başka bir hışırdama sesi duydu. Arkasına döndü ve orada beliren daha fazla slime vardı, üstüne üstlük 3 taneydiler.

“Seviye atlamak için müthiş görünüyorlar. Ama keşke onlardan dört tane olsaydı.”

O zaman seviye atlayabilirdi. O sırada dilini şaklattı, onu alaya alırmış gibi arkasından bir üç tane daha slime belirdi. Hiiro’nun çevresi tamamen kuşatılmıştı.

“Grr, bir acemiye kıskaç saldırısı demek?”

Acılı şekilde mızmızlanırken, ilk önce önündeki üçlüyü yenmeye odaklandı. İlk ikinciyi kestikten sonra, sırtına bir şey vurdu. Anlaşılan bir slime hücum yaparak saldırmıştı.

“Kuh… Bu beklenmedik derecede acıdı.”

Bu sanki biri ona vurmuş gibi hissettirmişti. Mesafesini aldı ve <Statü>sünü kontrol etti, görünüşe göre HP barı sadece 3 puan düşmüştü.

“Anlaşılan daha fazla sizinle oynayamam.”

Kendini bir kez daha zorladıktan sonra, bıçağıyla duruşunu aldı. İki slime da ona eş zamanlı saldırdığı için, onları savuşturdu ve birini anında kesti. Ama diğer ikisi de arkadan geliyordu.

“Daha fazla acı yok!”

 Bıçağını etrafta sallayarak, birini ikiye ayırmayı başardı. Geride kalan tek bir slime vardı. Hiiro ona hücuma geçerek öldürdü.

Bunun üzerine, kafasının içinde zayıf bir PLİİİNK sesi duydu ve <Statü>sünü açtı.


  Hiiro Okamura

Sv.2
Hp 21/30
Mp 120/145
Tec.12
Sonraki 12
Sal 15(25)
Sav 10
Çev 30
Kritik 12
Zek 25
<Büyü Elementi>YOK
<Büyü> Sözlü Büyü (Tek Zincir Açıldı)
<Ünvanlar> Masum İzleyici-Dünya Gezgini-Söz Ustası


“Anlaşıldı. Bu ses seviye atlamadan geldi. Her neyse, MP’m kesinlikle müthiş bir kazanım. Tek seviyede 25 arttı. Bundan şikayet ettiğim falan yok tabii.”

Seviye atlamasının ardından can barının neden yenilenmediği konusunda biraz mızmızlandı. Bazı oyunlarda vardı böyle bir şey, yani burada da olmasını tercih ederdi.

“Clair Ormanı”na giden yolda, karşısına çıkan slimeları yok etmeye devam etti.

“Clair Ormanı”na kazasız belasız ulaştı, ama goblinleri nerede arayacağına dair hiçbir fikri yoktu. Slimeların birkaç kez daha ortaya çıkmasından dolayı, şu anda üçüncü seviyeydi.

Aklında başka bir fikir olmadan, ormana tedbirli ilerledi ve yolunu kaybetmemek için ağaçlara işaretler bıraktı. Geri dönüş yolunda işaret olarak onları kullanacaktı.

Sonrasında çalılardan kıpırtı sesi duydu ve duruşunu aldı, onun bir goblin olduğunu düşünüyordu, ama yine bir slimedı.

“…Yine mi siz.”

Onlardan çoktandır bıkmış olsa da, onlara alışık olduğu için anında öldürdü. Görev on goblin öldürmeyi içeriyordu. Ve kanıt olarak, “Goblin Azı Dişi”ni beraberinde götürmesi lazımdı.

Aniden slime, bir avlanma görevi parçası olan “Slime Maddesi” düşürdü, ama dokunması çok iğrenç olduğu için onu görmezden geldi.

Orman içlerine doğru ilerlerken, başka bir slime’la karşılaştı. Tam bunun için rahatsız olduğu sırada, yanındaki çalıdan bir şeyler çıktı. Ve ona bir çeşit silahla saldırdı.

VOOOŞ!

Bedenini bir kere kıvırmasıyla saldırıyı savuşturdu, ama soğuk terler dökmeye başladı.

(K-Kıl payı… Anlıyorum, bu bir goblin.)

Görüntüsü baktığı referans kitabındaki resme tıpatıp uyuyordu. Bir çocuğunkine benzer kısa boy, ama çirkin bir yüz ve elinde bir sopa.

“O şey tarafından darbe yemek acıtacaktır…”

Gobline bakarken, sırtına başka bir darbe aldı ve inledi. Slime’ı tamamen unutmuştu. Dahası, goblin de bu şansı saldırmak için kullandı.

(Lanet. Goblinler grup halinde gelir, burada zaman kaybedemem!)

Bıçağıyla sopayı bertaraf etti. Goblin ağzının sulanmasıyla diş gıcırtmasına benzer bir ses çıkardı. Hiiro kesinlikle ısırılmak istemiyordu ve goblini bir tekmeyle uçmaya yolladı.

(Fuh, insanımsı bir şeyta… Onu öldürebilecek miyim…?)

Kendi kendine konuşurken, gözlerini kıstı ve gobline baktı. Söylemeye gerek yoktu, Japonya’dayken hiç kimseyi öldürmemişti. Böcekleri öldürmüştü, ama hayvanları asla, bu yüzden insan görünümündeki yaşayan bir canlıyı öldürüp öldüremeyeceği konusunda kendine güvenmiyordu, ki bu şey bir şeytan olsa bile.

“…Hah. Peki, burada hayatta kalmalıyım.”

Mırıldanırken kendini teselli ediyordu.

“Üzgünüm… ama beni için bir basamak olacaksın.”

Söylemesiyle, tüm gücüyle gobline fırladı. Nedenini bilmese de, Hiiro’nun çevikliği iyiydi. Goblin onu doğrudan devirmek istermiş gibi hareket etmedi.

SIILAAAAŞ!

Goblini kesti. Bu nedense midesini rahatsız etti, ama onu içeride tuttu ve goblini izledi.

“Sırada sen varsın!”

Slimeı yok ettikten sonra, bunu takriben başka bir seviye atlama sesi yankılandı. Seviyesi şu anda dörde geçmişti. Güzel gidiyordu.

Onun bu neşesi sadece önünde ardı ardına goblinler belirene kadar sürdü. Anlaşılan önceki savaş onları çekmişti.

Fakat, Hiiro onlar için bekledi. Parmak ucundaki büyü gücüne odaklandı ve hızlıca zemine bir kelime çizdi. Goblin grubu aynı anda ona geldi.

(İyi… Gelin bakalım!)

Tam da goblinler onun hemen önündeyken.

“Activate!”


Bağırdı ve elektriksel boşalma kelimesinin içini doldurdu. Sonraki anda, çeşitli keskin nesneler zeminde belirdi ve goblinleri delik deşik etti.

“Haha, işe yaradı.”

Goblinler acı içinde yüz buruştururken umutsuzca hareket etmeye çalıştılar, ama yapamadılar. Bir süre sonra kıpırdanmayı kestiler ve öldüler.

Hiiro’nun yazdığı kelime “iğne”ydi.

Etki ettiği bölge kabaca 6.5m² genişliğindeydi, tıpkı “sert” kelimesinde olduğu gibi. Goblinlerin bu bölgeye girmesini beklemişti. Zemin bir kaktüse dönüşmüş ve üzerindeki tüm goblinleri öldürmüştü.

(Kuh… Bu düşündüğümden daha yorucu.)

Goblinlerin parçalanmış kısımlarından çok fazla kan akıyordu. Bunu gördükten sonra, Hiiro acılı bir şekilde bunun gerçek bir savaş olduğunun farkına varmıştı, yapan oydu ve kendini buna karşı dikkatsiz biri gibi davranmıştı. Yaşananlar ona güçlü bir tutum sergilemesini öğretti.

(Fuh, her neyse, önemli şeyler önce.)

Tekrardan harekete geçti. Etrafta hala goblinler vardı, ama onun garip saldırısından dolayı kafaları karışmıştı, ona saldırma konusunda isteksizlerdi.

“Öyleyse sıradakini deneyelim.”

Bu söylemle beraber, bir taş aldı ve üzerine “dur” kelimesini yazdı.

Her şey düzgün giderse, bu goblinin hareketini durdurabilirdi. Taşı bir gobline fırlattı. Goblin omzundan vurulduğu anda, Hiiro bunu aktive etti. Fakat, tek duran şey taş oldu. Gökyüzünün ortasında duruverdi.

(Mhm, demek büyüyü yayamıyor.)

Taşın üzerine yazdığı için, muhtemelen etkilenen sadece taşın kendisi oldu.

Hiiro taşın efektinin gobline de etki edeceğini ummuştu, ama ne yazık ki vaziyet öyle değildi. Sadece taşın kendisi etkilenmişti, goblineyse işlememişti.

(Tamam, sıradaki!)

Bir sonrakinde bıçağının keskin kısmına “uza” yazdı. Sonrasında bıçağını hazırladı ve bedenini dönen bir topaç gibi çevirdi.

“Activate!”


VOOOOOOOŞ!

Bir parlamayla, bıçak üst üste uzadı ve mesafedeki goblinler kesildi. Üç tanesi aynı anda düştü. Bildiği kadarıyla, üç kalan daha vardı.

“Görevim için sadece iki tanesine daha ihtiyacım var, ama kaçmalarına izin vermeyeceğim.”

Goblinleri uzamış bıçağını etrafta sallayarak biçti ve buna o kadar dalmıştı ki bu esnada seviye atlama sesini far etmedi.

Hepsini yendikten sonra, “Goblin Azi Dişlerini” topladı. Bu üst çenedeki tek keskin dişti. Ama bundan önce, üzerine “asıl” yazarak bıçağını eski haline döndürdü.

Toplamayı bitirir bitirmez, yorgunluk tüm vücuduna çöktü. MP’si de boştu, bu yüzden yenilemek için “Ballı Tofita” yedi.

(Ah doğru, zemini de onarmam lazım.)

Tekrar dolmuş MP’siyle, zemini “orijinal” yazarak düzeltti. Zaten, çevrede dolanalı çok olmuştu ve bir şekilde katliama yakın olan o savaşa dayandı, olayın içinde sadece şeytanlar da olsa.

“Puh, bu kadar duygusal olacağımı asla düşünmezdim!”

Kendinin mental olarak bu denli yorulmayacağını beklediğini söylerken, iç çekti. Yaşananlar bunun bir oyun olmadığını fark etmesi sağlamıştı.

Fazla kanın kokusu, eti doğrudan keserkenki his, ölen feryatlar ve cesetler. Tüm bunlar Hiiro’ya huzurlu bir ülkenin yurttaşına, dehşet dolu bir şaşkınlık vermişti.

Beklediğinden daha yorgun hissediyordu, dinlenmek amacıyla yere oturdu. Ama hışırtı sesleri birinin geldiğinin habercisiydi. Bu bir goblindi.

“Fuh~ Sanırım alışana kadar sadece devam edebilirim...”

Feragat ettiğini gösteren bir iç çekti ve gobline baktı.

“İyi öyleyse! Gel bana! Ta ki ben buna alışana kadar!”

Hüsranın sonunda, silahını sallıyordu.



“Avv~ Takatim kesildi~”

Hiiro şehre dönmüştü, ama caddenin birindeki banka dinlenmek için oturdu. Slimelar ve goblinler ona hiç dinlenmeden saldırmışlardı. Hiiro onları kanları üzerine sıçrarken yenmişti, yani şu an yakıtı tamamen tükenmişti.

(Bunun sayesinde seviyemi biraz yükselttim yine de.)


 Hiiro Okamura

Sv.7
Hp 31/65
Mp 34/250
Tec.222
Sonraki 87
Sal 25(35)
Sav 21
Çev 46
Kritik 20
Zek 37
<Büyü Elementi>YOK
<Büyü> Sözlü Büyü (Tek Zincir Açıldı)
<Ünvanlar> Masum İzleyici-Dünya Gezgini-Söz Ustası

1 yorum:

  1. Eline sağlık

    Erken kalkan yol alır diğer 4 arkadaşa fark Attı aynı zamanda onlar toplu kasılacağı için bu kadar hızlı level atlayamazlar diye düşünüyorum 😀

    YanıtlaSil

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com