Bölüm 1

Akşam geç saatlerdeydi, saat 7-9 civarı, derin kırışıklara sahip bir kadının zar zor nefes alırken kovalanıyormuşçasına ormanın içine koştuğu sıralarda. Tam da beklenildiği gibi, dört çok tehlikeli haydut kadının peşindeydi. Haydutların hepsi de ay ışığında parlayan keskin kenarlara sahip aletler tutuyordu.

Kadının göğsünde, kollarına gömülmüş ağır görünümlü bir kese duruyordu. Kadının her hareketiyle keseden “Çing! Çing! Çing!” sesleri duyuluyordu. Haydutlar muhtemelen gözlerini kesenin içindeki şeylere dikmiş olmalıydı.

Kadın yardım için bağırmak istedi, ama kuvvetli nefes alış verişlerine rağmen hala nefesini düzenleyememişti. Buna rağmen, kadın hala umutsuzluk içerisinde koşuyordu. Arkasına bakmadan umutsuzca koşarken dudaklarını sıkıca ısırdı.

Daha önce birinin ne söylediğini hatırlıyor musun? İstediğin şekilde planlanamayan şeye hayat denir. Oh! Hey! Şu anda o cümleyi söylemenin tam zamanı.

Koşan kadın, dağ yoluna saptı ve bir taşın kenarına çarparak gürültülü bir çığlık bıraktı. Yine de, kadının bacağında acıyı hissedecek zamanı bile yoktu, onun yerine kadın hızlıca çarpmanın etkisiyle elinden uçan keseyi aramaya koyuldu.

Belki de kesenin ağırlığından dolayı, fazla uzağa gitmiş olamazdı. Kadının hemen yanında duran kese, eğer elini uzatırsa yakalayabileceği yerde duran kese. Kadın umutsuzca ulaşmayı denedi, ama bir hayvanınkine benzeyen kıllı el, kadından sadece biraz daha hızlıydı. Kadının gözleri umutsuzlukla doldu, ve yüz ifadesi sanki dünya önünde paramparça oluşunu görüntülüyordu.

“Vayy, bayağı ağır bu!”

Haydutlar şeytani bir şekilde gülümserken keseyi kaldırdı. İçlerinden bir tanesi kesenin altını açmak için bıçağını kullandı. Altın paralar sıra halinde, zemine bir “Çing!” sesiyle düştü.

Haydutlar bunu para olduğunu öğrendikten sonra, sanki bir çöpmüşçesine içi boş keseyi bir tarafa attılar, ve tüm altın paraları ellerine doldurdular. Bir süre sonra, sona kalan haydutlar, yavaş olanlar, altın paralara kıskançlıkla bakarken geldiler.

“Lütfen paramı geri verin.”

Kadın onlara titreyen bir sesle yalvardı. Haydutlar alaycı bir şekilde kadına baktılar ve aralarında kahkaha attılar.

“Bu para oğlumun tıbbı tedavisi için. İstediğiniz her şeyi yaparım, lütfen parayı geri verin.”

Ağlamak üzereydi, ama haydutların yüz ifadeleri biraz bile değişmedi. Yine de, diğerlerinden biraz farklıydılar. Haydutlardan biri endişeyle konuştu.

“Kardeşim, nasıl? Eğer bu Narae’nin kulağına giderse, yine kargaşa olacak…”

Haydutların davranışlarındaki ani değişimden dolayı, kadın şaşırmıştı. Biraz öncesine kadar, ona gülüyorlardı, ama şimdi, dut yemiş bülbüle dönmüşlerdi, konuşmuyorlardı.

Kısa sessizlikten sonra, kadının yüzünde küçük bir umut belirdi. Fakat, derin bir ses kadının umutlarıyla beraber sessizliği bozdu.

“Ama, ne olursa olsun parayı geri götürmeliyiz. Ona açıklarım…”

Diye söyledi haydutların başı kasvetli bir yüzle. Kadını umursamadan, kadının yüksek sesli feryatlarıyla beraber sadece adımlarını geri ormana yönelttiler.

“Bir şeyler çalmanız gerekse de, bu parayı çalmamalısınız! O para benim oğlum...”

Göz yaşlarıyla karışırken konuşmasını devam ettiremedi. Duyacak kimse yoktu, kadının sesi tüm orman boyunca yayıldı.

Köye geri dönmek zorunda olduğu için, ayakta durdu. Ardından, iri cüsseli bir adam belirdi, aniden yolunu bloke etti.

Görüş alanındaki garip adama bakarken, Kadın o kadar ürkmüştü ki çığlık bile atamadı öylece olduğu yere yığıldı, görüş alanındaki garip adama bakarken. Kadın onun da bir haydutlardan biri olduğunu düşündü ve temkini elden bırakmadı. (Çn: she didnt unbind her admonition(pek emin değilim))

Adam kadının davranışlarını umursamadı ve yavaşça bir şeyleri işaret etti. Adamın gösterdiği şey goblinler ve hayaletlerin geldiği rivayet edilen dağ idi, dedikodular yüzünden, kimse oranın yanına yaklaşmazdı. Hatta isimlendirilmesi bile bir sürü alamete sahip dağ şeklindeydi.

Kadın döndü, ama ilginç bir şey görmedi.

“Ne olmuş o dağa?”

Aniden, gözlerini şüpheyle kıstı. Adam, daha demine kadar önünde olan, 2 saniyede kuru havada kaybolmuştu.

Hiçbir ses yoktu, onun orada olduğuyla ilgili hiçbir işaret yoktu. Arkasında hiç iz bırakmamıştı orada hiç bulunmamıştı sanki.

Sanki ağlayacak bir hayalet gibiydi.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com