Bölüm 1: Ruh Uyanışı

Dövüş sanatları. Kaderin yanı sıra yaşam ve ölümüne karar verir. Zayıf olan, güçlü dünyaya tepeden bakarken rezil olur.

Dövüş Ruhu. Bu kıtada insanların doğuştan gelen yeteneği savaşçı ruhu olarak kabul edilir. Bir savaşçının başarılarının dövüş ruhuna bağlı olduğu söylenebilir.

Dövüş ruhunun çeşitli türleri vardır. Ateş, buz, fırtına, yıldırım, vb. gibi doğa ruhları. Bıçak, silah, kılıç ve teber gibi silah ruhları. Beyaz Kaplan, deli gergedan, vahşi maymun ve ejderha yılanı gibi hayvan ruhları. Buna ek olarak, ölümsüz ruh olarak bilinen bir sürü güçlü ruh vardır.

Dövüş ruhu, efendisinin yetiştiriciliğiyle gelişir ve gücünü arttırır.

Yangzhou şehri, Lin ailesi konağı.

Lin Feng gözlerini açtı ve antik ve rafine edilmemiş odaya baktı. Yine de tanıdık bu garip odada, gözleri acı bir hayal kırıklığını ortaya çıkardı.

“Hayatta kaldığımı düşününce!” Lin Feng kalbinde fısıldadı. O sırada, acı gülümsemesi yok oldu ve ağzının kenarlarında küçük bir gülümseme belirdi.

Bu doğruydu. Aslında Hua Xia Jiang Nan Okulunda son sınıf bir öğrenciydi. Ancak, bir araba kazası nedeniyle, Lin Feng başka bir dünyaya geçti ve sonuç olarak onun adı paylaşan bir gencin bedenini aldı.

Lin Feng biraz depresif hissetti ama başka bir dünyaya geçtiği için değil. Dünya üzerinde, o bir öksüzdü ve dedesinin himayesine alınmıştı. Bir gün, Lin Feng’in üniversite kabul belgesini gördükten sonra, dedesi sonunda rahatladı ve haddinden fazla çalıştığı için öldü. Lin Feng'e onun üniversite parası olarak ödemesi için bankada yeterli para bıraktı. Bu miktarda para köyde bir servet olarak kabul edilebilirdi. Ve dedesi Lin Feng için mirasını son damlasına kadar biriktirirken, kendi sağlığını ihmal etmişti. 

Lin Feng üniversitede çok çalıştı ve hep en iyi bursu kazandı. Dedesinin dileğini gerçekleştirmek adına, kaderini değiştirmek için çabalarına inanmak istiyordu. Ama Lin Feng yavaş yavaş ne kadar sıkı çalışırsa çalışsın ve ne kadar çabalarsa çabalasın, bu çağda ebeveynlerinin itibarı önemli bir rol oynamıyorsa hiçbir şey etmiyordu.

.

Son sınıf stajyerlik yılında, otellerden birinde kokteyl partisi veriliyordu. Parti sırasında, ikinci jenerasyondan zengin bir çocuk stajyer kız öğrenciyi onunla içmeye davet etti. Sonrasında, insanlar sessizce ayrılmaya başladı. Ne olduğunu anlayan Lin Feng onu durdurmaya gitti.

Sonuç olarak, dört yıllık çaba boşa gitti. Kız okul arkadaşına cinsel saldırı  nedeniyle okuldan atıldı. Aslında, kız öğrenci onu kendi şikayet ettiği için kanıt su götürmezdi.

Nihayetinde onun nazik kalpli hareketleri kendi sonunu getirmişti. Zengin çocuğun yardımıyla kız tarafından ona dava açılmıştı. Kanıtlar ve şahitler yüzünden, parası veya itibarı olmayan Lin Feng davada savaşmaktan acizdi. O zaman kaderi çoktan mühürlenmişti. Sekiz ila on yıl hapis cezasını çarptırıldı, topluluktan tamamen çıkmıştı.

Audi bir arabada zengin çocuğun ve kız okul arkadaşının sevecenlikle sarıldığını görünce, Lin Feng rast gele bir arabaya daldı, ve yüzünde gülümsemesiyle Audi'nin üzerine sürdü. Lin Feng hayal meyal korkmuş, yine de bu berbat dünyanın pisliğini taşıyan iki kirli yüzü hatırlıyordu.

Önceki hayatında, Lin Feng'in artık kalıcı endişeleri yoktu. Bu nedenle, başka bir dünyaya geçtiği için morali bozuk değildi. Çöpten bir genç efendinin bedeniyle çöpten ruhuna sahip olduğu için morali bozuktu.

Onunla aynı isme sahip bu Genç Efendi Lin aslında, dış Yun Hai tarikatının öğrencisiydi. Yun Hai tarikatında, sık sık kendi kuzeni tarafından zorbalığa uğrardı, ölmesine az kalıncaya kadar dövüldü ve tarikattan atıldı. Lin Feng geçme fırsatını kazandığında işte bu yüzden yarı ölüydü ve onun bedenini aldı.

"Yeni bir hayat kazandığım için, trajedenin kendini tekrar etmesine izin vermeyeceğim” dedi Lin Feng yatağında uzanıp yumruklarını sıkarken. Ruhu isteksizce komple yok olmuş Genç Efendi içinse, Lin Feng konuştu "Endişelenme. Şu andan itibaren… sen bensin ve ben senim. Artık kendimi zorbalığa uğratmayacağım.”

Orijinal Lin Feng’in ruhuyla çoğunlukla kaynaştığı için, Lin Feng şu anda nasıl bir dünyada olduğunu çok iyi biliyordu. Güçlünün saygı gördüğü. Yeterli güce sahip olduğun sürece, tüm güç ve itibarın önünde boyun eğdiği ayrıca buna büyük bir imparatorluk yetkisi bile dahildi.

Ve Dövüş Sanatları yolunda ilerleyenler için, sadece herkesin üzerinde bir yeteneği değil aynı zamanda benzersiz derecede güçlü irade gibi kuvvetli bir kalbe ihtiyaçları vardı. Eski genç efendi “Lin Feng” her nedense zayıftı ama şimdiki o farklıydı. Şimdiki Lin Feng zar zor ölümden kurtulmuştu ve başka bir dünyaya geçmişti. Buna acıyı ve çektiği ızdırabı ekleyince, onun iradesi hiç şüphesiz genç efendi “Lin Feng”inkinden çok daha sağlamdı.

Sanki Lin Feng’in güçlü iradesini hissedermiş gibi, nihayet yavaşça zayıflamaya başladı ve sonunda iki ruh birbiriyle mükemmelce kaynaştı.

“Hong!” Ruhların kaynaştığı anda, Lin Feng ruhun titreyişini hissetti ve şok etkisi onu tekrardan bilinçsizliğe götürdü.

Zaman geçti ve Lin Feng nihayet gözlerini tekrar açtı. Alnı belli belirsiz buruştu ve dikkatle ruhunun zonklayışını hissetti.

Oturur pozisyona geçerken, Lin Feng bilincindeydi. Anında, farklı bir atmosfer yayıldı. O sırada, Lin Feng gölgede sarılmış olduğunu hissetti.

“Duydun mu? Lin Feng çöpü hala kalkmamış. Bahse girerim ölmek üzeredir.”

“Ha, onun gibi bir çöp hemen önce ölse iyi olur. Lin ailesinin yüz karası.”

Uzaktaki konuşmaları Lin Feng’e geldi ama öfkeli değildi. Bunun yerine, garip bir bakış takındı. Sesler fazlasıyla uzaktaydı ama buna rağmen oldukça net duyuyordu. Sadece bu da değil, birkaç yüz metre içerisindeki tüm sesleri duyabiliyordu.

Dahası, Lin Feng görüşünün daha da iyi bir hale geldiğini fark etti ve çevresi hakkında daya duyarlı olmuştu. Buna ek olarak, aniden öncesindeki dumanlı ve bulanık dövüş sanatları yolunu anladı.

Şuuru yeniden giderken, Lin Feng’in arkasında küçük bir yılan ruhu belirdi. Küçük vücudu kıvrıldı, bu yılan insanların çöp olduğu için güldüğü kişiydi. Yılanın uzmanlıkları bilinmediği için, yeteneği arttırmaktan yoksundu.

“İkiz Ruh!”

O sırada, Lin Feng yılan ruhu hakkında endişeli değildi. Bunun yerine, suratının hali yüzünden afallamıştı. Yavaşça, suratında küçük bir gülümseme belirdi. Siyah sis ruhu daha eni uyanmış bir ruhtu. Gölgenin ne tip bir ruh olduğunu bilmese de, yılan ruhuyla beraber, iki ruha sahipti.

İki ruhla beraber doğanlara aynı zamanda ikiz ruh denir. Aslında, ana karada, iki ruhu geliştirebilenler dahi olarak biliniyordu. Şimdi herkesin çöp olarak tepeden baktığı kişi ikiz ruha sahipti.

“Şimdilik sana karanlık ruh diyelim bakalım.” Lin Feng belli belirsiz gülümsedi. İkiz ruha sahip olabilmesinin nedeni kaynaşmış ruhu olmalıydı. İki ruhu, tek bir tane haline getirebilmek, iki ruha sahip olmak şaşırtıcı değildi. Bu ruhun yeteneği için, şu anda anlaşılan onun fiziksel formunu arttırabiliyordu.

Gözlerini kapatarak, Lin Feng meditasyona başladı. Yavaşça, dünyanın esansı bedenini ayrıca dövüş ruhlarını beslerken Lin Feng’in eklemlerine ve kemiklerine akmaya başladı.

İki saat sonra, Lin Feng meditasyonu bıraktı ve burnundan uysal pis bir hava yaymaya başladı. Hemen ardından, bütün bedeninin ferahladığını hissetti ve bedenindeki ağrı yok olduğu için kaygısız bile hissediyordu.

“Demek bu bir savaşçının gelişimi, çok ilginç.” Lin Feng yumruğuna baktı ve sadece azıcık bir güçle, tam enerjideki bir çatlama sesi yankılandı.

Anılarındakiyle karşılaştırınca çalışma hızı daha çok olmalıydı. Lin Feng odasından çıktı ve önünde kocaman bir avlu gözüktü. Avluda, çalışması için tahta kazıklar ve taş sütunlar vardı.

Öndeki taş sütunlardan birine gelince, Lin Feng “Dokuz Ağır Dalga” dövüş tekniğini kullandı. Rüzgar dönüp havayı dövmeye başladı. Sanki boşluk dalga üstüne dalga ile sallanıyormuş gibiydi.

“Ha!”

Tam bu sırada, Lin Feng bağırdı. Belini ve karını düzleştirdi sonrasında taş sütuna meteor-gibi bir yumruk savurdu, gürültüyle düşen bir yıldırım sesi çıkardı. Taş sütun anında toz parçacıklarına kadar patladı ve parçalanarak yere döküldü.

Dahası, taş sütunlar parçalandıktan sonra bile hava basıncı devam etti. Hava basıncı biraz daha yüksek ses çıkardı ve havanın dalgalar gibi ileri gitmesine sebep oldu. Bu hava basıncı iki metre ötedeki başka bir taş sütunda çatlaklar yarattı.

“Bu yumruğun 6000jin’in üzerinde bir güçte olmalı.” Lin Feng bunun etkisiyle çok tatmin olmuştu. Şu anda, gücü zirveye vurmuştu ve Qi’si beşinci katmana ulaşmıştı. Üzerinde çalıştığı “Dokuz Ağır Dalga” dövüş tekniği daha güçlü olmuştu. Öncesinde sadece beş ağır dalgaya yetişmişti ama şimdi altı ağır dalgayı kolayca geçmişti. Bu Qi kullanma ve 6000jin güç gönderme yeniliğinden gelmiş olmalıydı.

“Anlaşılan karanlık ruh sadece görüşümü ve duyuşumu geliştirmedi aynı zamanda hızımı ve kavrayışımı da etkiledi.” Lin Feng gülümsedi. Sadece yılan ruhu yüzünden ona çöp denmiyordu aynı zamanda zayıf kavrama yeteneği yüzünden de deniliyordu. Onun yaşındaki yetenekliler çoktan ya altıncı Qİ katmanına ya da daha fazlasına ulaşmıştı. Yine de, o sadece beşinci katmandaydı. Buna ek olarak, diğerleriyle karşılaştırınca onun kavrama yeteneği çok zayıftı. Sadece bir tane dövüş tekniği çalıştığı halde, beşinci ağır dalgada takılıp kalmıştı, bu alay konusu haline gelmesine neden olmuştu.   

Ama şimdi, anlaşılan karşı karşıya olduğu gelişim problemleri karanlık ruhunun ortaya çıkışıyla sona ermiş gibiydi.

Bir kişinin bütün dövüş sanatlarını kalitesini arttırabilmek, anlaşılan şu karanlık ruh hiç de sıradan bir ruh değildi.