Bölüm 12: Okul Transferi

Akademiye doğru koştum ve beklendiği gibi öğrencilerden dolayı ortalık ana baba günü olmuştu.

Öğretmenler güvenlikle görevlendirilmişlerdi ve akademinin kapısında durup öğrencilerin içeri girmelerini engelliyorlardı.

Bunun olması gayet doğal bir şeydi,  basit bir göz atmayla, akademi de iki ya da daha fazla yıkılmış binanın olduğu görülebiliyordu. Yıkılan binalardan birinin, üstünden atlamadan önce heykel canavarının yok ettiği bir bina olduğunu net olarak hatırlıyorum. Fakat görünüşe göre revir binasına dokunulmamıştı. Yani sonuçta savaştığımız yer revire yakın değildi bu yüzden revir binasında hiç hasar görünmüyordu.

Akademi mühürlenmişti ve hiçbir öğretmen de hiçbir öğrencinin geçişine izin vermiyordu. İçerideki insanlar da şimdiye kadar çıkartılmış olmalıydı. Savaş biteli iki saat olmuştu, bu yüzden…

“Fir, burdasın.”

Aniden, sırtımda bir el hissettim.

“Ha? Irlin? Demek siz kızlarda burdasınız.”

Irlin’in arkasında arkadaşları da vardı.

“Bizi geride bırakıp kendi başına kaçmanı düşünürsek, kaçmakta epey hızlısın, huh?”

“Aynen.”

“Erkek olarak hiç sorumluluk duygun yok.”

“Aynen.”

Mur ve Sheil’deki laf sokma çabası giderek çekilmez oluyor.

Hepinizi korumak için sizi geride bıraktım… Her ne kadar bunları söylemek istesem de, eğer bunu yaparsam kendi ölümüme davetiye çıkarmış olurum.

“Şimdilik bunları bir kenara bırakalım da, siz ne yaptınız?”

En iyisi şimdilik konuyu değiştirmek.

“Umm… Akademide bazı tuhaf şeyler olduğu için ben, Mur ve Sheil  görevli öğretmenler tarafından tahliye edildik. Görünüşe göre akademiye bir canavar saldırmış ve bu yüzden okulda ki herkes derin bir uykuya dalmış.”

Irlin açıkladı.

“Canavarın neye benzediğini bilen var mı?

Irlin bir şeyler söylemek istiyordu fakat şu iki kız hemen lafa atladılar.

“Kanatları vardı.”

“Kemik kanatlar.”

“Şeytanımsı bir yüz.”

“Dev gibiydi.”

“Bir şeytandı.”

“Bir canavardı.”

“Diyorum ki siz ikiniz önceki hayatınız da QQ dan mı chat yapıyordunuz? Neden ikiniz sözcüklerinizi bir cümlede birleştirmiyorsunuz?”

 (Ç.N - QQ: Çin işi Windows Messenger.)

“QQ? O da ne?

“Demek istediğim, Siz ikiniz neden söylemek istediklerinizi tek bir cümlede söyleyip bitirmiyorsunuz?”

“Açıkçası, böylesi kulağa daha iyi gibi geliyor.”

“Doğru. Böylesi kulağa daha ritmik gibi geliyor.”

“Güzel, bunu size bırakıyorum…”

Okulun olduğu yöne bakarak devam ettim.

“O zaman siz kızlar ne yapmayı planlıyorsunuz? Bunun gibi bir şey olduktan sonra,  Yıllık Turnuvanın devam etmesine izin vereceklerini sanmıyorum.”

“Bunda endişelenecek bir şey yok. Öncesinde, gözetmen öğretmenler bize açıkladı. Herkesin yakınlarda ki otelde kalınmasına izin verilecek ve Yıllık Turnuva planladığı gibi devam edecekmiş.”

“Öyle mi?”

“Yarışmanın olacağı alan zarar görmediği için ortada bir sorun yok.”

Yarışma alanı… Yok edilen binalar bazı araştırmaların yapıldığı ve kuzeydeki savaş arenasının olduğu binalardı. Fakat yarışma alanının zarar görmediğini söylediklerine göre, o zaman geriye bir tek batı arenası kalıyor.  Fakat hatırladığım kadarıyla batıdaki arena kuzeydeki kadar iyi değildi…

“Ve, bu okula transfer olmaya karar verdim. Böylece, Yıllık Turnuvadan sonra geri dönmeme de gerek yok.”

“Ha!”

Sadece ben değil,  diğer ikisi de ona çok şaşırmış şekilde bakıyordu.

“Neden!?”

“Evet, neden?”

“Biz şövalye değil miyiz?”

“Neden bir Büyü Akademisine transfer olmak istiyorsun?”

“Çünkü… Çünkü…”

Irlin bana baktı ve devam etti.

“Çünkü buradayken ailemin bazı meselelerini unutabilirim.”

“…”

İkili birbirlerine baktı ve aynı anda çaresizce kafa salladılar

Sonrasında bana döndüler.

“Hai~”

İki kız aynı anda iç çektiler.

“Anlamıyorum.”

“Neden bu herif olmak zorunda?”

“Sıkıntı yok. Sonuç olarak Bir Büyü Şövalye'siyim. Gray Büyü Akademisi beni bir keresinde davet etmişti ama birkaç sebepten dolayı onları reddetmek zorunda kalmıştım.”

“Büyü Şövalyesi olarak çok güçlüyümdür, anlarsın ya?”

“Diğer bir deyişle, akademiye bir Buz Büyü Şövalyesi olarak giriş yapacaksın? Muhtemelen Buz Büyü Şövalyesi okulu açmayacaklardır, o yüzden benim Buz Büyüsü Okulum da okuyacaksın.”

“Öyle görünüyor.”

“Görünüşe göre akademi hayatım daha canlı olacak…”

Çaresizce gülümsedim.