Bölüm 16: Kemiğe-İşleyen Buz ve Ateşten Kalp (II)

Kenarda donmuş olan Lee’ye baktığımda, HP sinin neredeyse bitmişti ve elbisesinde yanık izleri vardı.

Görünüşe göre, yaşananlara binayen, onların parti üyelerinin saldırılarından zarar görmemem gibi bir şey yokmuş. Brecht’in büyü yeteneği olan ‘Gün Batımı’ arkamda donmuş vaziyette duran Lee’ye isabet ettiği zaman, Lee’nin kalan HP’si aniden tükendi.

Ve şu anda, rakibimiz olarak sadece Brecht kalmıştı.

“Görünüşe göre çok güçlü büyü yeteneklerine sahipsin. Orta ya da İleri düzey büyüler miydi?”

Üstümdeki buz parçalarını temizlerken sordum.

“….Bu gücünle, hiç de temel düzey olamazsın, değil mi?

Büyü asasını göğsünün üstünde tuttu ve sıkı sıkı kavradı, çaresiz gibi görünüyordu.

Fakat acı dolu tepkilerinden, yaptığı saldırıları beni hiç etkilemediğini anlamıştı.

“İleri Düzey bir büyü tarafından vurulduktan sonra bile hiç zarar görmediğini düşününce… Gerçekten inanılmaz.”

“Yani bu İleri-Düzey bir büyüydü ha. Endişelenme tüm korumam aniden yok edildi. Eğer biraz daha güçlü olmuş olsaydın, tahminimce o ataktan sonra ayakta duramazdım.”

“Öyle mi? Hahaha. Pekala, her ne kadar Yıllık Turnuvada zafer kazanmayı umursamazsam da tüm yeteneklerini görmek isterim. Sonuçta sıradaki rakibin İleri Düzey büyü kullanacak basit biri olmayacak, ama Yasaklanmış Derecedeki Büyü kullanabilen bir canavar olacak.”

Bunları söyledikten sonra, Prenses Anne’in olduğu yöne doğru baktı.

Prenses Anne kaşlarını çatmıştı. Görünen o ki ringin dışındaki bu kişi bizim konuşmalarımızı duyabiliyordu.

Ve başlangıçtan beridir, sunucu ringin dışından neşeli bir şekilde bir şeyler hakkında konuşuyordu. Büyük ihtimalle hala beni karalıyordur.

“Pekala, Gerçekten sadece Temel-Düzey büyülerle ne kadar gidebileceğimi merak ediyorum!!”

Ne söylediğimi duyduğu zaman, alaycı bir şekilde gülümsedi. Sonrasında göğsünden kırmızı bir boncuk çıkardı ve ağzına attı.

Ve ben tam yediği şeyin ne olduğunu düşünürken, kırmızı bir ışık dalgası vücudundan hiddetle yayıldı, ve bütün ringi dolaştı.

Aniden, ringdeki tüm buz kristalleri büyü parçacıklarına dönüştüler.

Diğer yandan ringin üstünde ki taşlar ve çatlaklar da, daha doğrusu ringin üstünde hiç bir şey kalmamıştı.

Düşününce, bu yoğunlaşmış büyü parçacıklarından yapılmış olan tüm buzların bir anda buharlaşmasının sebebi bu olabilir miydi? Nasıl bir büyü yeteneğidir bu?

Ve sonrasında, adı, ünvanları ve sahip olduğu seviyesi değişim geçirdi.

Zincirleri Kırılmış Brecht Fel LV 23 Şeytani Ateş Varlığı

[Tarafsız][Katı][Kraliyet Ailesi Üyesi][Vahşi][Ateşin Müridi][Üçüncü Prens][Uyanmış Form]

Bu nedir? Modunu mu yeniledin ya da onu gibi bir şey mi?

Eğer uyandıysan, 10 seviye birden yükselmemelisin, değil mi? Dalga mı geçiyon benle? Nerden aldın böyle kullanışlı bir boncuğu hea? Bana da bundan bir tane satmak ister misin?

Eğer seviye 23 te ise, onun normal gücü yaklaşık 5.000 olmalı. Bir Büyücünün… Hayır, bu herif şuan da Şeytani bir şeye mi dönüştü? Bu bir sınıf ya da ırk mı? Eğer onun Basit Büyüsünün arttırması 1.3 kere faydası olduğunu varsayarsak, bu herifin büyü gücü sonuç olarak 6.500!

Benim temel savunmam 3.400. Eğer öncesinde aldığım kalkanı donanırsam ve onu Buz Kalkanıyla güçlendirirsem, ek olarak 2.400 daha savunmam olur ve toplamda sadece 5.800!

Ve eğer Buz Kalesi ve Buz Zırhını da kullanırsam onlar da sadece 1.500 zarar puanını engelleyebilirler.

Yani bunun anlamı ben sadece 7.300 puanlık bir zararı engelleyebilirim ve ben daha onun silahını hesaplarıma katmadım bile…

Geleceğim pek içi açıcı görünmüyor!

Ve sadece ismi ve ünvanları değişmemişti, bununla birlikte vücudundaki birçok kırmızı büyü sembollerinden kırmızı ışıklarda dalgalanıyordu. Normalde bağlı olan saçları da dağılmıştı ve kırmızı saçları dalgalanan alev gibi görünüyordu. Gözleri de kıpkırmızı olmuştu ve gözlerinden ateş fışkırıyordu.

Ve şu anda gökyüzünde süzülüyordu….

“Sayın Prensim, bu biraz fazla değil mi?  Nasıl bu şekilde savaşabilirim?”

“Yapabileceğin her şeyi yap, bence ~”

Gülümsedi.

Siz çocuklar şeytan lordunun nasıl sırıttığını gördünüz değil mi? Tam şu anda, bu herif bana aynı hissi veriyor.

Ve sonrasında,  tuhaf sırıtması giderek büyüdü!           

Tehlikeyi sezince, kendimi savunmak için hemen Kâfiri kaldırdım, fakat yanan yumruk asama çarptığı anda ben hala havaya uçuruluyordum.

HP’min üçte biri aniden düştü. Eğer hala Buz Zırhına sahip olmasaydım, sanırsam şu an bolca kanamam olurdu.

Brecht Şeytani Dönüşüm geçirdikten sonra, görünüşe göre onun fiziksel gücü fazlasıyla artmış ve hızı da birkaç kat artmıştı.

Hiçbir büyü yeteneği kullanmamış olmasına rağmen sadece yumruğu bile fazla hasar gücüne sahip. Eğer herhangi bir büyü kullanmış olsaydı, bu olamaz….

Bunları düşünürken, yukarı baktım ve Brecht in açılmış ağzını gördüm. Kırmızı bir ateş boğazından yukarı yükseldi. Hızlanmaya bastım ve aynı anda atağından kaçmak için doğru anı kolladım!

Yerin tamamı kırmızı alevlerle kaplandı. Eğer şu ateş tarafından vurulmuş olsaydım, kesinlikle piliç çevirmeye dönmüştüm!

(Ç.N : Ulan canım ne çekti be. Olsa da yesek. :D)

Çok güçlü! Bu bir insanın basitçe yapabileceği bir şey değil!

Böyle bir uyanış için kesinlikle bir bedel olması lazım, öyle değil mi? Yoksa bu kadar dehşet verici olabilir miydi?

“Pekala, hadi bu işi hemen bitirelim! Gün Batımı!”

Parmağını şaklatmasıyla, öncekinden iki kat daha büyük olan bir ateş topu, gökyüzünde belirdi. Ardından yavaşça düşmeye başladı.

…

Fakat, basitçe gülümsedim.

“Daha öncesinde söylemiştim. Şu an benim sıram. Neden sadece kenara çekilmiyorsun?”

Hemen yanına gittim ve aynı anda hemen Hızlı MP Yenileme İksirimi kafaya diktim.

Bunun gibi iksirleri kullanınca gerçekten uzun bir soğuma süresi var, ama, anında bütün HP’mi yeniledi. Ve, bunu neden şimdi kullandığıma gelince, doğal olarak… Flash Movement kullanarak bizim adamı doğrudan ateş topunun üzerine getirmek!

“Prenses Michelle, senin sıran! Hedefin ateş topunun 50 metre yukarısında!”

“Buz Düşüşü!”

Sonraki saniyede, çoktan gökyüzünde belirmiştik. Üstümüzde, ‘Buz Düşüşü’nün yaptığı devasa bir buz bloğu vardı, ve altımızda, ‘Gün Batımı’nın ateş topu.

“Sen… Sen Uzaysal Manipüle Tekniğini kullanabiliyor musun?”

“Bu sadece kaçarken işe yarıyor. Ama, bu şekilde kullanmak da kötü değil hani.”

“Neden beni buraya kadar takip ettin ki? Uçabildiğimi bilmiyor musun?”

“Biliyorum. Ama, öyle fazla da uçamazsın, değil mi? Dönüşümün fazla uzun sürmemeli, diğer türlü, maçı sonlandıracak kadar büyük bir saldırı yapmak için böyle endişeli olmazdın. Fakat, bana saldırmak için hiç bölgesel bir saldırı yapmadığın için, bu da uçmaya alışkın değilsin demek oluyor. Bundan dolayı, bir bahse girdim.”

“Bir bahis… ne üzerine?”

“Kendi büyün sana zarar verecek mi vermeyecek mi görmek için! Buz Totemi!”

Aramızda bir Buz Büyüsü Çemberi belirdi, ve kocaman bir buz totemi Brecht’i ‘Buz Düşüşü’nün oluşturduğu bloğa ittirdi!

‘Buz Düşüşü’ tarafından darbe aldığında, kesinlikle hedef donar!

‘Yavaşladı’ ve ‘Donmuş’ ikonları Brecht’in isminin yanında belirdi. Sonrasında, Buz Düşüşü Brecht’i önüne kattı ve bana doğru geldi.

Neyse ki, bu az zamanla, MP Yenileme İksiri kullanarak MP’min küçük bir kısmını yenilemeyi başardım.

Bir Buz Totemi beni anında Buz Düşüşü’nün etki alanından çıkardı, ve devasa buz bloğu Brecht’i aşağıdaki dev gibi ateş topuna itti…

Boom!

Ateş topunun saldırdığı zemin ateşten bir denize dönüştü, ve o sırada, buz bloklarının oluşturduğu akıntı tüm ringi kapladı.

Ringin diğer köşesinde, dairesel bir Buz Kalkanıyla kaplanmış olan Prenses Michelle sahneye şoke olmuş bir şekilde baktı. Yüz ifadesinden anlaşılacağı üzere, ilk defa böyle bir büyü turnuvası görüyordu.

Görev Güncellendi

Ana Görev: Yıllık Turnuva Savaşları – 1/3 Tamamlandı.

Ek Hedef: Michelle’in bütün karşılaşmalarda son vuruşu yapmasına izin ver – 1/3 Tamamlandı.

Önümüzde gidilecek iki savaş daha var!!