Bölüm 17: Mutlu Uygulamalı Egzersiz


Bir hafta sonra, uygulamalı egzersizin başlayacağı gün geldi çattı.

Sabahın erken saatlerinde, havada süzülen bir kaleyi andıran hava gemisine bindirildik ve egzersiz alanına uçuşa geçtik.

Hava gemisinin yapısı oynadığım oyunlardakine benzerdi. Alt tarafı gemi temelliydi, ve muhtemelen denizde de yüzebiliyordu.

Geminin altındaki birkaç büyü çemberi enerji kaynağı görevi görüyordu, ve iç yapısının nasıl olduğunu merak ediyordum.

Fakat, şu anda, içeriye erişimim yoktu, yani araştırmam sonrayı beklemeliydi.

Aslında, geminin üstündeki manzaranın keyfini çıkarmak istiyordum, yine de, hemen hemen on dakika sonunda, hissettiğim mide bulantısı yüzünden kabinime kaçmak zorunda kaldım, ki bu dağ arabasına binerken hissettiğime benziyordu. Zamanımı sürekli olarak envanter penceremdeki Stun Bozma İksirlerine basarak harcadım.

Mümkün olsaydı, bunun yerine dağ arabasında seyahat etmeyi bile tercih ederdim. Şu anki his gemiden çok blender gibiydi. Bu geminin tasarımcısı önüme çıkmasa iyi olurdu, diğer türlü,

Hedefimize ulaştığımızda, en yüksek hızımla gemiden depar ata ata indim, ve koca bir şişe Stun Bozma İksirini yuttum.

Tadı berbat olsa da, deniz bulantısıyla karşılaştırınca, hala bundan daha iyiydi.

Hemen sonra, kalan öğrenciler de hızla gemiden aşağı indi. Yavaşça inen birkaç kişiden başka, diğerlerinin durumları da benimkiyle aynıydı.

Sonuçta, gemide Stun Bozma İksir almanın açık hiçbir etkisi olmamıştı. Bulantı gitse de, gidişi sadece birkaç saniye sürmüştü.

Fakat, benim gibi sürüyle Büyü ve Yenilenme İksiri getiren fazla kişi yoktu. Çoğu gemideyken iksir stoklarını bitirmişti, ve şu anda, kustukları için kendilerini rahatlatıyorlardı.

İksirlerin ani efektleri çok kullanışlıydı. Kısa bir süre sonra, normale dönmeyi başardım, ve artık rahatsızlık hissi yoktu.

Bu dünyanın yerlileri için iksirlerin ne kadar etkili olduğunu bilmesem de, Lanya’nın iksirleri kesinlikle sıradan olanlardan daha iyiydi, ve ucuzlardı da. İşte bu yüzden onlardan fazla fazla alıyordum.

Onun satışlarının neden akademide iyi olmadığından tam emin olmasam da, iyi bir arkadaş olduğu için, ona yardım etmeyi sürdürecektim.

Stun durumum tamamen yok olduktan sonra, çevremi inceledim. Düşündüğüm gibi, öğrencilerin çoğu acılı bir ifadeyle gemiye dayanmıştı.

Yine de, onlar arasındaki tanıdık simayı seçebildim.

“Shir, bunu içersen daha iyi hissedersin.”

O Shir Vologue idi. Bayağı bir sıkı çalışan genç Rüzgar Büyücüsü. Öncesinde, bana ona nasıl savaşılacağını öğretmem için zorluyordu. Fakat, farklı dünyalardan geldiğimiz için, ona benim metodlarım öğretmek cidden zordu.

Shir yavaşça başını kaldırdı, ve görüdğüm şey solgun-beyaz bir yüzdü. Anlaşılan daha deminki blender hayata bakışını değiştirmişti, hem bedensel hem ruhsal.

“Fir, teşekkürler.”

Ellerimdeki şişeyi aldı ve anında içindekileri yuttu, ve isminin yanındaki ‘Stun’ durum ikonunun kaybolduğunu gördüm. Bu iksirin etki etmesi gerçekten hızlıydı.

“Bu… Stun Bozma İksiri mi? Efektleri…”

Shir ellerindeki şişeye inanmayan gözlerle baktı.

“Doğrudur. Lanya tarafından yapıldı. Efektleri iyi gerçekten.”

“Öyle mi… Demek dedikodular doğruydu.”

“Dedikodular?”

Fesatlık kokusu alıyordum.

Shir etrafı gözledi, ve kimsenin bize bakmadığını doğruladıktan sonra, fısıldadı.

“Daha bir ay önce transfer oldun, yani büyük ihtimalle bilmiyorsundur. Bir yıl önce, Lanya’nın büyü aleti kendi kendini imha etti, ve asil soya sahip bir öğrenci yaralandı. O zamana kadar, Lanya’nın ürünleri gerçekten iyi satan ürünleri, daha fazla satılmadı.”

“Anlıyorum. Ama aynı zamanda onun ürünlerini kıskanan insanlar tarafından suçlandığını duymuştum, çünkü sıradan ürünlerden çok daha efektif ve güçlüydüler.”

“Doğru. Demek dedikoduları Fir de duydu?”

“Tabii ki hayır. Yine de, dediğine bakılırsa, şöyle böyle neler yaşandığını tahmin edebilirim.”

Görünüşe bakılırsa dönünce Lanya’ya bunu anlatmam lazımdı. İş açmak tarzım olmasa da, arkadaşım olduğu için, bir tarafta durup izleyemezdim, değil mi?

“Tamam, bunun hakkında daha fazla konuşmayalım. Bu uygulamalı egzersiz hakkında bildiğin bir şeyler var mı? Uygulamalı egzersize gireceğimizi biliyorum da, içerikleri hakkında bir fikrim yok.”

Bu şu anki durumumdu. Mari-sensei bu egzersize katılmamı söylese de, bana neler yapılması gerektiğini söylememişti. Sadece bana bunun yeteneklerimi daha fazla geliştireceğini açıklamış ve öylece bilinmez bir duruma atmıştı. Kesinlikle delinin tekiydi. Neden zindana girmeden önce rehbere bakmamıştım ki? 

“Bilmiyor musun? Biz Büyücüler için, araştırma yapmak ve zamanımızı savaş alanında geçirmek dışında, başka uygun bir iş bulunmuyor. Fakat, bu akademide, zamanımızın çoğu araştırmaya gidiyor. Bundan dolayı, eğitim savaşları ve uygulamalı egzersiz, biz öğrenciler için çok önemli.”

“E, amaç…?”

“O sebepten, bu egzersiz herkese savaşta veya hayatta kalmak için kullanabilecekleri, büyü yeteneklerini ve tekniklerini geliştirme şansı veriyor.”

“…”

Diğer bir deyişle, bu uygulamalı egzersiz büyünün kullanılabilirliğini arttırıyordu? Yine de… Benim büyüm sadece ‘Yetenekler’den ibaretti ve Yetenek Penceresinde standart bir şekilde beliriyordu. Bundan dolayı, kullanılabilirlik benim için, sadece savaş kapasitesiydi.

Yine de, bu çocuk tam dayaklıktı. O kadar şey söyledikten sonra, bu uygulamalı egzersiz de tam olarak ne yapacağımızı açıklamamıştı.

Muhtemelen benim karışık yüz ifademi görmesiyle, iç geçirdi ve devam etti.

“Diğer bir şekilde ifade edecek olursam, müdürümüzün bu mühürlü ormanda bıraktığı aletleri bulmak için sınırlı erzak kullanıyoruz.”

“99 Deneme?”

’99 Deneme’ kesinlikle benim de aradığım şeydi, üçlüyle beraber, akademinin altındaki zindanda. Müdürün eski zamanlarda sıkılıp zindanlara 99 hilkat garibesi item yerleştirdiğini duymuştum, ve bunlar öğrencileri sınamada kullanılıyordu.

O aletleri aradığımızı öğrendiğim anda, hemen onlar hakkında düşünmeye başlamıştım.

“Demek 99 Deneme’yi de biliyordun? Fakat, o ünlü eşyaları bulmak için burada değiliz, onlardan sadece birisini götürerek, müdürden bir dileğimizi gerçekleştirebilsek de.”

“Demek öyle…”

Bu arada, dediği şey yapılabilir bir şeydi. Sonuçta, onlardan sadece 99 tane vardı…

“Bu sefer, uygulamalı egzersiz 99 Deneme’den 3 tanesinin burada yattığı Griffin Ormanında düzenlense de, onları bulmak, bulmakla görevlendirildiğimiz Kristal Kalplerden daha zor.”

Kristal Kapler? Kulağa kullanışlı geliyordu harbiden.

Yine de, neden içimde bu uygulamalı egzersizin sadece büyü kullanışını geliştirmeyeceğini de, aynı zamanda hayatta kalma şansımızı da arttıracağına dair bir his?

“Shir, ne kadar Kristal Kalp var burada?”

“10 civarı, sanırım?”

“Demek buradakilerin yarısının fişi çekilecek… Sakın ağzını açma, yoksa bu uygulamalı egzersiz de adam öldürmek de mi sorun değil…”

“O konuda endişelenme gerek yok, sonuçta, burada hala bizi denetlemekle görevli öğretmenler var.”

“Demek öyle…”

Çevremde göz gezdirdim. Acaba neden bu insanların hiç de iyi niyetler taşımadığını hissediyordum?

Diğer türlü, isimleri neden kırmızı olsun ki?

3 yorum:

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com