***Bu bölüm Anonim-san tarafından çevrilmiştir. Çeviri hayatında kendisine başarılar diliyoruz~ 

  
   Bölüm 2: Zayıf Profili Tut, Yoksa Çalışmaya Zorlanırsın

Kapıyı iterek açtım, hala aynı tanıdık oda. Ancak Yybril dışında odada kimsecikler yoktu.

Yybril siyah bir bezi tutuyordu ve elindeki uzun kılıcı temizliyordu.

Kapının açıldığını duyduğu zaman durdu ve başını kaldırdı.

“Ah Fir buradasın demek, bende seni merak ediyordum. Diğer kızlar yakın zamanda geri dönmeyecekler.”

“Diğer iki kız ?”

“Evet. Bu aralar, diğer okullardan bizim akademideki Yıllık Turnuva’yı izlemeye gelen bir takım öğrenci burada olacak. Falan ve Lanya da birkaç iş yapmaya zorla götürüldü.”

“Öyle mi…? Yani onlar bu şekilde bu etkinliğe dahil olabilirler mi?

“Her şeye rağmen, biz temelde bir şey yapmasak bile bizim topluluğumuz okulun bütçesini hala kabul ediyor. Bu yüzden okul ara sıra bizi ufak tefek işlerle görevlendirecek.”

Hazır lafı açılmışken, bu topluluk 99 Denemeden birinin bulunmasıyla kurulmuştu.

Bu yüzden, burası temel olarak hiçbir hedefi olmadan kurulmuş bir topluluk.

“Peki ya sen neden…?”

“Neden yardım etmeye gitmedim mi? Dalga mı geçiyorsun? Ben direk kiliseye hizmet eden bir şövalyeyim. Üstlerimin emri olmadan, akademinin bana bir şey yaptırma yetkisi yok.”

“Öyle mi…?”

Yani bu yetkinin önemi demek hah… Doğrusunu söylemek gerekirse, diğer iki kız da güçlü olmasına rağmen onların arkasında onları destekleyecek kimse yoktu… Lafı açılmışken bende aynı durumdaydım.

Tam olarak 18.seviye olmama rağmen, yine de büyük yetkiye sahip olduğunu hissettiğim insanlar her zaman seviyelerini göremediğim güçlü korumalarla birlikteler. Onları her gördüğüm de, içim kararıyor. Bundan dolayı hiç düşman edinmeye niyetlenmedim bile, bununla birlikte seviyemin bazılarının seviyeleriyle kıyaslanamayacağını gördüğümde çok rahatsız hissediyorum.

“Neyse ki sen biraz geç döndün. Yoksa kesinlikle sende zorla iş yapmaya götürülürdün.”

“Neden? Ben daha bu topluluğun bir üyesi değilim ki.”

“…Ağzından çıkanın kulağına girenle bir olmadığının farkında mısın sen? Senin ismin topluluğumuzun listesinde yazıyor.”

“Nasıl olur!? Başvuru formumu daha teslim etmedim ki ben.”

“Öyle mi? O zaman biri senin yerine sahtesini yapmış olmalı.”

Kahretsin. Büyük ihtimalle Falan ile Lanya yapmıştır.

“Öyleyse bu topluluktan nasıl ayrılabilirim?”

“Müdüre bir dilekçe vererek. Ama buraya her gün geldikten sonra sanmıyorum ki yapacağın ayrılma başvurusunu kabul etsinler. Onlar çalıştırmak için birilerini buldukları sürece başka bir şeyi pek önemsemezler.”

“.....”

Neden akademi böyle bir şey ki? Bu akademi bu bölgede kabul edilen en güçlü okul değil mi? İşlerini yaptırmak için birkaç öğrenciye muhtaç olduğunu düşününce…. Lanet olsun nasıl bir iştir böyle ?

“Tamam tamam. Lafı açılmışken, Bu Yıllık Turnuvanın raconu nedir?”

“Hah? Bunu bile bilmiyor musun?”

Benim ne sorduğumu duyduktan sonra, Yybril bana şaşkın bir şekilde baktı.

“Çünkü benim öğretmenim Mari-sensei.”

“Eğer oysa… Şimdi anladım.”

Benim sınıf hocam tanınan biri gibi görünüyor, ama maalesef kötü şöhretli biri olarak.

“Genellikle, her sınıftan iki öğrenci Yıllık Turnuvaya katılmaları ve ilk üçte yer alabilmek için seçilir. Ondan sonra 6 kişiden geriye kalan 3 kişi bir takım kurarak geri kalan iki aşamayı tamamlamaya çalışır.”

“Hah? Ciddi misin? İleri-Düzeydekilerin seviyeleri… Olamaz. Onların savaş yetenekleri diğer iki düzeyden çok daha fazla, kısacası bu bir fok avı kulübü olacak!”

(Fok Avı Kulübü: Seal clubbing(World of Tanks). Yüksek seviyeli oyuncuların düşük seviyelerin olduğu yerde takılması ve ezikleri katletmeleri.)

“Fok Avı Kulübü?”

“Yani onlar düşük düzeydeki takımları kolaylıkla ortadan kaldırabilirler.”

“Bu kesin değil. Bence, sen en azından Orta-Düzey grupları yenebilmelisin.”

“Ha?”

Benim seviye artışımı hissetmiş olması mümkün mü?

“Senin tuhaf savaş a tekniklerin aslında tüm Büyücüler için bir kâbus. Yüksek savunmaya sahip birkaç Büyücü dışında, geri kalanları kolayca yenebileceğin küçük atıştırmalıklar olmalı.”

“Beni gözünde fazla büyütüyorsun. Ben sadece Temel-Düzeydeki normal bir öğrenciyim.”

“Normal insanlarda kanat çıkmaz.”

“…”

Aniden Yybril’in benim bir kanada sahip olduğumu bilen okulda ki birkaç öğrenciden biri olduğunu hatırladım.

“Bu arada, sana sorduğum şey hakkında düşündün mü?”

“Ha? Hangi şey?”

“Kiliseye katılma konusunda tabii ki de. Sen şuan Meleğin Kanadı’nı açabilen birisisin. Sadece tek parçası olsa bile yine de sen bize katılmak için gerekli kriterlere sahipsin.”

Oh doğru, böyle bir şey vardı.

Ancak şuan ki durum da ben zaten ‘Momiji’ye katılmış bulunmaktayım. Yani basitçe benim kiliseye katılmam imkânsız, değil mi?

Ve görünen o ki kilisede birçok kural ve kısıtlamalar var. Bu yüzden benim gibi biri için kiliseye katılmak imkansız.

“Pekala, bu konu hakkında…”

“Bekle. Eğer reddetmeyi düşünüyorsan bunu söylemek zorunda değilsin. Sonuçta, bu davet her zaman geçerli olacak. Ne zaman bize katılmayı düşünürsen, kiliseyle ilişkili olan birisine söylemen yeterli olacaktır.”

Bir müddet bekledikten sonra, kılıcını kınına yerleştirdi ve yürüdü.

“Bu arada, Meleğin Kanadı’na sahip olan insanlar Işık Büyüsü kullanabiliyorlar. Hadi sana birkaç tanesini öğreteyim.”

“Ha?”

Ne? Böyle bir faydası mı vardı? 

“Daha öncesinde, Kiliseyle alakalı olmayan kimselerin Işık Büyüsü öğrenmeye izinleri olmadığını söylemedin mi?”

“Hm, kişisel olarak bu kuralla ilgili bir problem olduğunu hissettim. Niçin dürüst insanlar bunu öğrenemesin? Ve sana sadece Şifa ve Zehir Giderme Büyüsü öğreteceğim. Sana herhangi bir saldırı büyüsü öğretmeyeceğim, o yüzden bu konuda herhangi bir problem göremiyorum.”

Görünürde kiliseye ait olsa da hala içinde asi bir kişiliği var, ha.

“Yoksa öğrenmek istemiyor musun?”

“Tabi ki de öğrenmek istiyorum!”

Hangi şifa büyüsü acaba? Boyun eğdiren bir şey, hadi canım!

İyi bir destek olduğu sürece partinin gücünün pek bir önemi yok, savaş her zaman bizim yardımımızla yönlendirilecek.

Kişisel olarak Işık Büyüsüne tam olarak bir ilgi duymuyorum, ama o en üst düzey Şifa büyülerine sahiptir!

Rüzgar, Su ve Bitki Büyüsü bazı yenileme büyülerine sahip olsa bile Işık Büyüsünün Şifa büyüleriyle kıyaslanınca aralarında ki fark yer ile gök kadardır.

“Görünüşe göre bu konuda oldukça isteklisin. Tamam, Işık Büyüsü hakkında…”

Aynı anda, Bir bilgilendirme belirdi.

Yybril Işık Büyüleri olan ‘Şifa’ ve ‘Zehir Giderme’ Büyülerinin bilgisini aktarıyor. Öğrenmek ister misin?

En yüksek hızımla ‘Evet’ butonuna bastım. Bilgilendirmenin altında bir bar belirdi. Çok geçmeden bar doldu. Ardından bazı yeni bilgilendirmeler belirdi.

Büyü ’Şifa’ öğrenildi.

LV 1: Yenilenme

Maksimum HP yenilenmesi %30

MP Tüketimi: 500

Büyü ‘Zehir Giderme’ öğrenildi.

LV 1: Stun Giderme

‘Stun’ Durumu giderme.

MP Tüketimi: 300

Büyü yeteneklerinin gerçekten seviyeleri mi var? Yoksa İleri-Derece Büyüler farklı mı?

(Ç.N:Fir’in öğrendiği diğer skiller beceri esaslı iken bu yeni skiller ise level esaslı.)

“Tamamdır, her şeyi özetledim. Şimdi dene bakalım. Hadi bakalım Işık Büyüsün de ki kabiliyet seviyen nasıl?”

“Tamam.”

Asamı çıkardım ve ileri doğru yönelttim. Sonrasında yetenek butonuna tıkladım. Parlak bir ışık odada parladı ve o anda daha rahat hissetmeye başladım.

Düşününce Tam HP ye sahipken bu yeteneği kullanınca bazı etkileri olmalıydı.

Bu büyü bi harika dostum.

Yetenek ‘Şifa’ seviye atladı.

LV 2: Orta-Derece Yenilenme

Maksimum HP yenilenmesi %50

MP Tüketimi: 700

Büyü seviyesi ile kullanıcı seviyesi arasında büyük bir fark olduğu için, ‘Kavrayış’ aktif edildi.

Kavrama - LV 1: Grup Yenilenmesi

5 metre içinde ki parti üyelerinin HP Yenilenmesi %20

MP Tüketimi: 500

Ha? ‘Kavrayış’ da ne oluyor?

Gerçekten Grup Yenilenme yeteneğimi açtım ben? Bu çok kullanışlı bir şey değil mi? Ama Yybril’in şaşırmış ifadesini görünce başka bir hata daha yaptığımı fark ettim. 

Bildiklerime istinaden, hiç kimse bir büyüyü ilk seferinde tam olarak yapamaz. Sonuç olarak, aynı hatayı tekrar yaptım.

Unvan ‘Ne olursa Razıyız’ seviye atladı.

Şimdiki Seviye: 5

Direnç 50 puan yükseldi.

Tamam, artık Tanrının laf sokma girişimlerini bile umursamıyorum. Daha doğrusu, şuan Yybril’e bu kadar kısa sürede bu yeteneği nasıl kullandığımı açıklamak için düşünmeliyim.

“Lütfen Işık elementi parçacıklarına yakınlaşmanın metodunu söyle bana. Ben 50 denemeden sonra bile sadece çok ufak bir efekt yapmayı becerebildim. Nasıl tek bir denemede uzmanlaştın? Kesinlikle bana söylemelisin!”

Omuzlarımdan yakalandım ve sürekli olarak ileri ve geriye sallandım. Yybril aniden sakinliğini kaybetti ve patladı.

Görünüşe göre günün geri kalanında kesinlikle rahat edemeyeceğim…