Bölüm 30: Lucifer Uygulamalı Egzersizi


“Dün gece odanı öylece bastığım için üzgünüm. O zaman yer benimdir.”

Shir’den özür diledim.

Hiçbir şey açıklamadan beni bu uygulamalı egzersize atan sorumsuz öğretmenin teki yüzünden, sadece değiştirilecek giysiler ve savaş gereksinimlerini getirmiştim.

Neyse ki, Shir odasında kalmama izin vermişti, diğer türlü, bir ağacın tepesinde uyumak zorunda kalırdım.

Elbette, gerçekte ormanda uyuyabileceğimizi beklemiştim, yani bir ağaç üzerinde uyumak yaşanabilecek en kötü şey sayılmazdı. Fakat, hava daha da kararınca, ve ormanın bir sürü tehlikeyle dolduğunu görünce, dışarıda uyumanın tuhaf bir karar olduğunu fark ettim.

Angil ve Elan mı? Ciddi misin? Onların asil tutumları kesinlikle Shir’den farklı bir seviyedeydi. Onlar yarım gün pohpohladıktan sonra anca normal bir şekilde konuşmayı başardım. ‘O’ tip bir şey yapmaya niyetlenmediğim sürece, onların odasında yaşayabileceğim söylenemez.

Elbette, bu asla olmayacaktı.

Prenses Anne’in gerçekten arkadaş canlısı ve yaklaşılabilir biri olduğunu mu söylüyorsun?  Şaka mı ediyorsun? O bir prenses, hani? Onunla kalmana izin verse bile, onun evine girmeye cesaret eder misin? Bunu duyduklarında fanların seni parçalara ayırmasından korkmuyor musun?

Akademiye ilk girişimde bu tip kazalarla çoktan karşılaştım. En güçlü üçlü için, fan grubu tüm akademi popülasyonunun üç de biri ediyordu! Yybril olaya müdahale edip fanlardan birine bir ders vermeseydi, akademide şimdiye kadar hayatta kalamazdım.

Neyse ki, hepsi geçmişte kaldı, ve ben de kendime daha fazla iş açmak istemiyorum. Kaçak olmanın sadece kendisi bile başımı ağrıtmaya yetiyor, ve başka biri tarafından da işaretlenmek istemiyorum.

“Boşver. Fir, beni öncesinde birkaç kez kurtardın, yani benimle odamı paylaşmayı kafana takmana gerek yok.”

Diye söyledi Shir pijamalarıyla banyodan çıkarken.

Bu büyülü ev kullanışlı sayılabilirdi. Bir yatakla, masalarla, sandalyelerle ve banyoyla donatılmıştı, tipik bir otel odasıydı. Elbette, sıkıştırılmış boşluktan oluşuyordu ve bir mutfağa sahip değildi, diğer türlü, içerideki insanlar kesinlikle gazlardan ve dumandan boğulurdu.

Ve bu sıradan bir insanın karşılayabileceği bir şey değildi. Ev iskeletinin kendisi 50.000 altındı, içine mobilyalardı eklersek, en az 70.000 altın tutuyordu. Sonuçta, burası sıradan evlerle aynı değildi, çünkü büyüyle bağlantısı olan her şeyin fahiş fiyatları vardı.

Bazı nedenlerden dolayı, aldığım 500.000 altının daha fazla bir değeri olmadığını anladım. Bir gün gider ve yakın bir imparatorlukta büyü aletleri satan bir market bulsaydım, cüzdanım kesinlikle boşalırdı. Çünkü son zamanlar yeni gelen bir masaüstü bilgisayar olduğunu duymuştum. Bu dünyanın teknoloji ağacıyla bir sorun mu vardı acaba, ya da bilgisayarı asıl icat eden kişi buraya mı gönderildi.

Fakat, gerçekten bir tane almak istiyordum.

“Duş şimdi açıldı, kullanmaktan çekinme.”

“Ah, teşekkürler.”

Doğruyu söylemek gerekirse, her gün en az bir kere banyo yapmak gibi kötü bir huyum var. Birkaç gün banyo yapmayıp bunu sorun etmesem de, bu sadece biraz rahatsız hissettirir, bilirsiniz?

Elbette, bu dünyada, anında giysileri temizleyen bir büyü var. Fakat, bu büyüler sadece giysilerle sınırlı, çünkü yüksek hızda su basıncı bir insanın vücudunda oynayabileceğiniz bir şey değil.

Büyü kristallerini su oluşturmak için kullanmak israf gibi görünse de, ve sonrasında bir ateş büyüsüyle kurulamak, yine de, vahşi doğada sıcak bir banyo yapmanın keyfi için, paraya değiyor.

Özellikle tüm gün boyunca koşmaktan dolayı MP barımı birkaç kez boşalttıktan sonra, bedenimi sıcak suyla dolu küvete sokmak cennette gibi hissettirdi.

Küvetteki suda çiçekler gibi abartı eklemeler olmasa da, küvete girdiğim anda, kaslarım birlikte çınladı, ve rahatlığın olağanüstü hissi bedenimi ele geçirdi.

“Bu çok çok güzel, başka hiçbir şey düşünemiyorum…”

Bedenimi küvette dinlendirdikten sonra, kaslarım yavaşça gevşemeye başladı.

“Eğer burada bir yorgunluk metresi olsaydı, şu anda kesinlikle dolmuş olurdu.”

Bu cümleyi mırıldandığımda, anında buna pişman oldum. Çünkü gerçekten korkutucu bir şeyi hatırladım.

Fakat, bu dünyada pişmanlıkları düzeltebilecek bir ilaç yoktu, o cümleyi söylememin ardından bir bildiri tam önümde belirdi.

Dünya Sistemi Geliştirildi
Yorgunluk Sistemi Eklendi
MP veya Dayanıklılık tamamen bitince gelen ‘Stun’ durumu, kaldırıldı.
Yorgunluk Metresi 0’a ulaştığında, kullanıcı anında ‘stunlanmış’ duruma girer. 
Verilen hasar yarıya iner.

Amanın… Üzgünüm, bu benim suçum. Tanrım, en azından biraz ara veremez misin? Bir seyahate ne dersin? Lütfen beni bir ya da iki dakika için izlemeyi bırakır mısın?

Yoksa, gelecekte… Oh neyse, hiçbir şey söylememek daha iyi. Eğer daha fazla şey söyleseydim, yorgunluk sisteminden farklı şeylerin de ekleneceği hissine kapıldım.

Bildiri belirdikten sonra 10 saniyeden daha az sürede, HP ve MP barının altında başka bir bar daha belirdi, ve altın renkliydi.

Ve o sırada, bar yavaşça yenilenmeye başladı.

Peki, sistemi gerçekten yenileme derdindeysen, neden mini savaş haritası sistemin yok? Sadece şehirlerde mini-haritanın belirmesi sence de biraz cimrice değil mi?

Fakat, bu sefer, hiç cevap yoktu. Anlaşılan mini savaş haritası gibi kullanışlı bir şey yakın bir zamanda belirmeyecek.

Ting!

Aniden, bildirim alarmı beni korkuttu, ve bunun başka bir geliştirme bildirisi olduğunu sandım, ama başka bir şeymiş meğerse.

Oh? Bu pencere nadir yetenekler için değil mi?

Bu arada, seviyemi çoktan 13’e yükseltmiştim, ve toplamda 3 yetenek puanım vardı. Fakat, henüz hiçbir puanı kullanmamıştım.

Bunun asıl sebebi yetenekler için gereken fedalar çok fazlaydı, bu yüzden onları bir kenarda sakladım.

Fakat, bunu düşündüğüm anda, şu pencere açılıverdi, ve üzerinde, belli bir yeteneği gösteren altın bir ok vardı.

Egemen’in Şahin Gözü
Her haritanın mini-haritasını kazanırsınız (Detaylar sadece kağıda dökülmüş bir haritada gözlenebilir)
Mini-haritalar hareket halindeyken görüntülenemez.

Yetenek açıklamasının ilk yarısı… Kabul ediyorum… Heyecandan az daha küvetten dışarı zıplayacaktım. Fakat, ikinci yarıyı gördüğümde, kaşlarım çatıldı.

Mini-haritayı sadece öylece dikilirken mi kullanabileceğim? Bu biraz acayip değil mi?

Bu düşmanımın yerini kontrol etmek istediğim de illa ki durmam gerektiği anlamına mı geliyor? Bu yeteneğin tasarımcısı cidden ne halt düşünüyordu…


Yine de, bir tahminde bulunabiliyorum. Ara sıra bana laf sokan bir sistem… Bunu tasarlayan kişi kesinlikle bir topluluğu veya hükümeti incitmek isteyen bir komplocu olmalıydı.

Yine de, bunu çoktan gördüğüm için, sanırım bir tane yetenek puanı harcamak sorun olmaz.

‘Doğrula’ butonuna bastım, ve bir ışık parlamasından sonra, önceki şehirleri görebildiğim bir mini-harita belirdi. Fakat, şu anda, küçük bir yere sahipti, ayrıca siyah ok şimdiki pozisyonumu gösteriyordu ve yüzümü döndüğüm yönü.

Çok iyi! Bununla, düşmanlarımın yerlerini doğrulayabileceğim ve savaşlarda saldırma yönlerini! Gerçekten olağanüstü!

Oh doğru, bu fırsatı insanlarının ünvanlarını görüntüleyebilmemi sağlayacak yetenekleri araştırmada kullanacağım. Burada sesin yazıya aktarımı tarzında bir özellik kullanabildiğim için, birkaç yüz yetenek arasında menüyü aşağıya indirmeme gerek yoktu.

Tam da yetenekleri araştırmayı düşündüğüm anda, göz ucuyla oldukça enteresan bir şey yakaladım.

Doğru. Bunu daha öncesinde fark etmedim, fakat, mini-haritada görüşümdeki sağ köşede, kendi siyah işaretçiğim dışında, başka yeşil bir işaretçik beni, bana oldukça yakın olan bir yerden izliyordu.

Oh?

Bu…

Anlaşılan bu kişi hemen arkamda?

Tüh, daha demin çok mu odaklanmıştım ki çevremi fark edemedim?

Hızlıca kişinin olduğu yere baktım. Sıcak buhar içerisinde, orada duran kesinlikle biri vardı.

“Shir…?”

Konuşmayı denedim.

Bunu sormamın bir nedeni vardı. Onun üzerindeki isim ‘Shir’ olsa da…

İlave olarak birkaç tane de soru işareti vardı…

“Fir…”

Bana doğru yürümeye başladı, ve yaklaştığında, anladım… Herif tamamen çıplaktı!!!

“Shir, bekle, ilişkimiz bayağı iyi olsa da, o… Gerçekten öyle bir niyetim yok benim, ciddiyim bak!”

Bu herif homo değildi, değil mi!?

Neden hiç ses çıkarmadan içeri girdi!?

"O ne demek?”

“Imm… Neden bir şeyler giymiyorsun, ve dışarıda konuşabiliriz?”

Küvetin köşesine çekildim, ve sormamla ürperdim.

“Aslında, bende öyle planlamıştım. Fakat, beni böyle anlamanın daha kolay olacağı sonucuna vardım.”

Seni anlamak istemiyorum! Seninle felsefik bir tartışma yapmak istemiyorum! Bir keresinde Lucifer’ın dünyasına çekilmiş olsam da, çoktan yeni bir yaprağa döndüm ben!

Fakat, Shir çoktan yavaşça bana yaklaşmaya başlamıştı. Gözlerimi yumdum, ve az daha bir Buz Kalkanı kullanıyordum…

İMDAT! SAÇMALAMAYI KEEEEEEES!!

BİR ERKEKLE YİYİŞMEK İSTEMİYORUM!!

3 yorum:

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com