Bölüm 31: Şok Eden Uygulamalı Egzersiz

“Düşündüğüm gibi, sen de bedenimi gülünç buluyorsun, değil mi?”

“Hayır hayır hayır, sorun bu değil. İkimiz erkek olsa da, aniden önümde tamamen çıplak durursan başım belaya girer…”

Kırılgan ve zayıf gözüksen bile, sana bir trap gibi davranmazdım, ve sıradaki ilk kişi de sen değilsin!

“Tamamen çıplak… O… Sorun değil. Dış görünüşümü görebildiğini sürece.”

Senin için sorun olmasa da, benim için sorun, lanet olsun!

“Olay her neyse, lütfen bir şeyler giyin!”

“Bu…”

“Lütfen…”

Söylemek istediğimi bitiremeden, Shir aniden küvete atladı.

“Endişelenme. Düşündüğün şeyi görmeyeceksin. Sonuçta, ben artık insan değilim.”

Eh?

Artık insan değil misin?

Gözlerimi açtım, ve ona doğru baktım.

Shir buharın içindeyken farklı gözükmüyordu… ta ki ben göğsünün altında ne olduğunu görene kadar.

Robot!

Shir’in alt yarısını görünce aklıma ilk bu fikir geldi!

Çünkü göğsünün altında, Shir’in bedeni metalikti ve ışık yansıyordu, ayrıca kol ve bacaklarına kadar da devam ediyordu.

Demek Shir bir robottu?

Hayır, bu doğru değil. Bu dünyanın teknolojisiyle, bir robot yapmak imkansız olmalı. Peki neden Shir…

Onu tekrardan incelediğim, sorunun kökünü anladım.

Shir’in bedeni metalik olsa bile, yine de, bedeninin tüm eklemlerinde, tek bir robotik eklem yeri bile yoktu!

Doğru. Bel ve dirsek gibi aktif eklemlerde bile, bir insanın sahip olması gerektiği gibi sıradan eklemlere benziyorlardı, sanki bedeni tek bir metal parçasından yapılmıştı.

Ve…

Bacaklarının arasında Shir’de o şeyden yoktu…

Bekle bir dakika… Bu aslında Shir’in bir kız olduğu… anlamına gelmiyor muydu?

“Shir.”

Düşüncelerimi olabildiğince sakin dile getirmeye çalıştım.

“Ah?”

“Sen erkek misin kız mı?”

“Bu…”

Shir karışık bir yüz ifadesi takındı… Aman tanrım, sadece şu anda utandığını söyleme sakın? Bu giysilerini çıkarmadan önce fark etmen gereken bir şey değil miydi?

“Aslında, ben de kız mı erkek mi olduğumu bilmiyorum.”

“…”

Bu… Cinsiyetini bilmemekte ne oluyordu? Dalga mı geçiyorsun?

“Şöyle ki, aslında, bedenimin nasıl böyle bir şeye dönüştüğüyle alakalı anılarımı unuttum. Böyle olmadan önce nasıl bir varlıktım bilmiyorum… Bildiğim tek bir şey var, şu anda, artık bir insan değilim.”

“Anlıyorum… Diyorsun ki, öncesinde erkek olabilirsin… ama kız da olabilirsin?”

“Galiba…”

Kaşımı düzelttim, ve sonrasında yan taraftan çekip aldığım bir havluyla onun üzerini kapattım. Ardından, önemli bölgemi sarmak için bende bir tane aldım.

“Bu… Bir şekilde durumunu anladım. Fakat, açıklamayı istesen bile, kendini tamamen sergileme… Gerçekte bir kız olduğunu öğrenirsen ne yapacaksın?”

Sözlerimi garip bulurmuşçasına, Shir bana şaşkın bir şekilde baktı.

Ve sonrasında, aniden mutlulukla gülmeye başladı.

“…Hehe, sanırım sadece Fir böyle bir şey söyleyebilir. Sıradan insanlar şimdiye kadar hep korkmuştu.”

“Korkmuş mu? Neden ki?”

Ona yaklaşmamla sordum.

“Bir canavar veya şeytan değilsin sen, neden senden korksunlar ki?”

“Vücudum yüzünden!”

Shir elimi tuttu, ve göğsüne koydu.

Hey hey hey! Çoktan cinsiyetini bile bilmediğini söyledin, bu tarz şeyleri öyle gelişigüzel yapma!

Fakat, bunu yüksek sesle söylemeyi başaramadım. Çünkü hissettiğim şey ne bir kadın göğsünün yumuşaklığıydı, ne de bir erkeğin kuvvetli göğsüydü.

Hissedilebilen tek şey metalin soğukluydu, sanki gerçekten bir metale dokunuyordum.

Ve dirseğine dokunduğumda, metal tek bir parça gibi gözükse de, bayağı bayağı sertti!

Bu… Cidden metal mi? Metal gerçekte böyle hareket edebilir mi?

Bu bilim değil, kesinlikle değildi. Neden bu kadar garip bir şey vardı? Shir’in vücudu gerçekten ne halttı böyle…

Ünvanlarına baktığımda, öncekiyle kıyaslayınca, beliren soru işaretleri inanılmazdı.

Shir Vologue LV 14 Rüzgar Büyücüsü LV ?? ????

[Nazik][Cesur][Vologue Hanedanlığı Üyesi][Wenger İmparatorluğu Soylusu][???][???][???][???]

İki sınıf mı?

Demek bedeninin dönüşümü garip bir sınıf ayarıyla ilgiliydi?

Gerçekten anlamasam da, şu an için, elimi çekmek en iyisi olacaktı.

Bu enteresan durumdayken ikimiz de birbirimize bakıyorduk, ve ciddi ciddi onun göğsüne dokunuyordum şu an. Kesinlikle ilgi çekici bir vaziyet değildi.

Ve onun gerçek cinsiyetini de bilmiyordum!

“Her durumda, senin insan olmadığını biliyorum. Bunu sorun etme. Seni bundan dolayı kayırmayacağım.”

“Cidden mi? İnsan olmadığım için benden nefret etmiyor musun?”

“Neden sadece bir insan değilsin diye senden nefret edeyim?”

Bende bir insan değilim, hani…

Fakat, bu tip harbi harbi yeniden ağlamaya başladı. Bu gerçekten başımı ağrıtıyordu.

“Hadi bakalım, artık bu sorunu boşverelim… Laf açılmışken, anlaşılan Prenses Anne senin kimliğini biliyor. Nasıl oldu bu?”

“Ah, o konuda…”

Biraz düşündükten sonra, Shir devam etti.

“Ben Wenger İmparatorluğunun ‘Final Diplomatıyım’… Diğer bir deyişle, ölmeyen bir varlığım.”