Prolog

"Hoşgeldin. Ben tanrıyım."

Demişti puro içerken kız.
Aynı zamanda, gözlerini kucağındaki kitaba yöneltmişti. Kirishima Yuuki'ye bakmıyordu.

"Adım, Kanaruzawa Sekai."

Kız bir yandan ağzından puro dumanı üflerken bir yandan sayfaları çeviriyordu.

"Bildiğin gibi, şu andan itibaren benimsin."

Çok güzeldi.
İnanılmaz derecede güzeldi.
Gümüş rengi saçları ve kırmızı gözleri vardı.
Çevresindeyse inanılmaz bir aura.
O Kirishima Yuuki'nin "Tanrısıydı".
Dünyadaki bilinen tek insan-olmayan türdü, ve binlerce yıldır dünyayı kurtarıyordu.
Kirishima Yuuki ona bir adak olarak verilmişti.

"Eğer beğenmediysen, bir kaçış planı yapabilirsin. Ya da tam şu anda kendi canını alabilirsin."

Küçümseyici bir kahkaha attı.

"Ama yaparsan, dokuzuncu derecede akrabalarına ne olacağını unutma. Yine de, "Sunulmuş" görevini tamamlamak için sadece sen, Tsukumo fakültesi tarafından seçildin."

Hyuuu. Rüzgar pencerelerden geçti.
İlk kar, Tokyo'da olağandan daha erken gökyüzünden düşmeye başladı.
Kar hiç durmadan gri gökyüzünden düşüyordu, ve Tanrı'nın malikanesi kar manzarasıyla kaplanmıştı.

"Şimdi, asıl soruya geldik."

Kız başını kaldırdı.
Kırmızı gözler Yuuki'ye kilitlendi.

"Sana, senin değerinde bir şey vermeliyim, bana sunulan kişi. Para, kadınlar, güç, dileyebilirsin-ne istiyorsan. Sana bir dilek bahşediyorum, özgürlüğün dışında her şey."

Kafasına ellerine dayadı, ve gözlerini kıstı.
Soğuktu, zihninin derinliklerine kadar ulaşıyordu.
İşte böyle bakıyordu.

"...öyleyse,"

Yuuki ilk kez ağzını açtı.
Kızın dudakları "Hooh?" dermişçesine kıpırdadı.
Çocuğun ses tonu, 10-20 yaşlarında birininki gibiydi, biraz yüksekti, bu yüzden bir tiyatro aktörününkü gibi duyuluyordu. Ömrü ondan daha uzun olan biri önünde olmasına rağmen sesinde bir damla tereddüt seçilmiyordu.

"Ani olabilir, ama şimdi söyleyebilir miyim?"

"Tabii."

Kız çok az öne eğildi.

İlgiyle kıpırdanıyordu -duygularını böyle yansıtıyordu.

"İstediğini söyle. Ne olursa olsun, gerçekleştireceğim."

"Öyleyse,"

Boğazını temizledi.
Aah, aah, aah. Sesini hazırlıyordu.
Giysisinin kollarını temizledi, ve yakasını düzeltti.

"Kanaruzawa Sekai-san, lütfen evlen benimle."

söylediği şey buydu.

"........"

Kız için zaman durdu.
Ağzı açık kaldı, ve kırpmadığı gözleri yusyuvarlak bir hal aldı. Nasıl nefes alınacağını unutmuş gibiydi.
O sırada, Yuuki'nin ifadesinde zerre değişim yoktu. O da gözlerini kırpmıyordu, ama nefes alış düzeni bozulmamıştı. Sadece oradaydı, cevabı bekliyordu.
Şöminedeki odun gürültüyle çatırdadı.
Kül puronun ucundan "pşşh" sesi eşliğinde düştü.
Dışarıdaki kar fırtınası pencereye çarparak takır tukur sesler çıkarıyordu.

"S..."

Ne kadar zaman geçmişti?
Fazla uzatmadan, bakışlarını kucağına çevirdi, iki eliyle sıktı, ve yanakları kızardı. Ardından ağzında şu kelimeler döküldü.

"Evet. Lütfen benimle ilgilen."



-şimdi, hadi bu romantik-komediye başlayalım,
kimsenin şikayet edemeyeceği aşklarının komedisi.




                                                                                                                         Sonraki Bölüm

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Serilerden Haber Vs.

FMW'yi durdurmamızın ardından iyi bir haberimiz var Lucid Dream'in Yazar ve Çizeri yeni bir seriye başlamış Träumerei Scans'ta el atacakmış, Lezhin çizimler yine fena olmuş.
Zhan Long 2 - 2.bölüm İngilizce çevirisi bekleniyor.
Projeleri görüntüleyemeyenler buradan ulaşabilirsiniz.

Son Kayıtlar

Duyurular

-Konjiki 22 ve 23 Eklendi (2017'nin ilk bombası!)
-SWRPG 3X33 Eklendi (2016 İlk Bölümü Yeaah!)
-Shokugyou Mushoku 1 Eklendi
Copyright © Maganda Çeviri | Designed by Templateism.com