İş Sınıfı "İşsiz" ile Maceracı Olmayı Hedefliyorum #01

Çevirmen: Zoya

Editör: Red Velet

Maceracı Eğitim Enstitüsü - Jüpiter Kraliyet Akademisi'ne Kabul (1)

Sabahın erken saatlerinden beri yürüdüğüm için, güneş en tepeye çıksa bile varmak mümkün olacaktı.

(Yine de, burası müthiş bir yer…)

Öndeki gösterişli şelalelerle uçsuz bucaksız ve geniş alanlar, canlı renklerdeki bahçeleri süslemişti, ama en fazla şaşırtan şey sadece bakmanla seni alt eden devasa ve görkemli kaleydi.

(…Burada yaşayan bir kral mı var?)

Burayı maceracıların eğitim gördüğü bir akademi olarak hayal etmek zordu. Okulun daha basit ve ucuz olduğunu sanmıştım.

(Maceracıların eğitildiği bir yerden çok, aristokrat bir ailenin evine benziyor.)

Bunu düşününce, bayağı ironik geldi şimdi.

「Oradaki! Ne yaptığını sanıyorsun sen?! 」

Arkamdan gerçekten endişeli bir ses duydum. Ormandan siyah saçlara, sivri kulaklara ve mavi gözlere sahip bir kadın çıktı beni izliyordu.

「Burada bir öğrenci mi var? Görünüşüne bakılırsa… maceracı mı? Ama çok genç, ayrıca ekipmanı. Bir maceracı olarak çok hafif giyinmemiş mi? Bir hırsız veya sapıksa, onu zapt etmem gerekmez mi…?」

Hitomi-vari kadının gözleri beni süzüyor gibiydi, baştan sona bir baktı sonra tekrar aynısını yaptı.

(ç/n: Hitomi, Japonlarda üstünde bikiniyle ateşli ateşli poz veren kadınlar. 

Google images'a yazınca çıkıyor. Kadınların şeyleri de çok dolgunmuş yalnız…)

(Ne kadar ciddi biri….)

Önümdeki elfle ilgili ilk izlenimim buydu. Dürüst ve ciddi görünüyordu. Sesine bakılırsa, endişeli gibiydi ama ifadesiz suratlı tiplerdendi.

Çarpıcı siyah saçları güzelce omuzlarından dökülüyordu, kakülleri hiç sapma olmadan dümdüz kesilmişti ve gözlerine de gelmiyordu.

Oval gözlükleri ve badem gözleri onun dürüst aynı zamanda ciddi havasını dışarı çıkarıyor gibiydi.

Giysileri hiç gevşeklik hissi vermeyecek şekilde kırmızı bir kurdeleyle sıkıcı bağlanmıştı. Giysileri zerre kir olmadan tertemizdi. Kırmızı kurdelesi öyle sıkınca biraz acı veriyormuş gibi görünse de, beyaz kıyafetlerini vurguluyordu.

Alt taraf… Eteğinin biraz fazla kısa olduğunu düşünsem de, böylelikle içerisinde hareket etmek daha kolay oluyordu.

「 N,Neye bakıyorsun, seni sapık!」

(Oops….)

Anlaşılan kendimde olmadan dalmışım.

「Durum kötü. Durum kötü… Ah, bu şehre bayağı yabancıyım da. Çok güzel olduğun için, sana farkında olmadan baktım. Her halukarda, ismim Mars Ruina, artık burada öğrenci olacağım, tanıştığımıza memnun oldum!」

Küçük bir tanıtımdan sonra, elimi uzattım. Ama elimi tutmak yerine, bana şüpheli gözlerle baktı.

「Sen mi? Yeni öğrenci? Garip. Yeni bir öğrenciyle alakalı hiçbir şey duymamıştım oysaki.」

「Garip? Neymiş garip olan?」

「Dedim ya, ben hiçbir şey duym-----」

Tam kız bir şeyler söylemek üzereyken,

「Mars!」

Kapıdan bir ses beni karşıladı. Şu güçlü, kararlı ses tanıdık geliyordu.

「Benim, Laina. Söz verdiğin gibi gelmişsin.」

“Jüpiter Kraliyet Akademisi” önünde duran bir yerden anımsadığım kızıl saçlara sahip kadını tanıyordum. Demek, burada öğretmen olduğu yalan değildi… Olsaydı, önümdeki kadın tarafından zampara yaftası yiyecektim.

İçimden alaycılıkla güldüm. Bir GOGOGO sesiyle-, geçit artık cidden açıktı.

(ç/n: O nasıl bir kapı allasen :D)

「Seni bekliyordum. İzle beni, seni dekana tanıtacağım.」

「Oh.(işte budur)」

Onu takibe başlamamla, siyah saçlı kadın ona seslendi,

「Hocam! Bu adamın yeni öğrenci olduğu doğru mu?!」

Kadın bunu yüzünde keyifsiz bir bakışla söyledi. Suratı bana oldukça mutsuz olduğunu söylüyordu. Acaba okula girmek başıma iş açar mı.

「Doğru, bir sorun mu vardı?.」

「…Hayır, kabalığım için bağışlayın.」

Laina’nın sözleriyle, kadın isteksizce geri çekildi.

「Sorun yoksa, izin ver de gidelim lütfen.」

Tekrardan Laina’nın arkasından yola koyuldum. Yürürken arkamdan gelen düşmanlık dolu bakışları hissettim.

「Onu gücendirecek bir şey mi yaptım?」

「Hayır, yapmadın. Fakat, anlayamazsın.」

「Anlayamaz mıyım?」

「Senin gibi birinin dönem ortasında gelmesi pek alışıldık değildir.」

「Bununla ilgili bir sorun mu var?」

Bu seviyedeki bir düşmanlık sebepsiz olamaz. Yani, Laina’nın açıklaması onunla alakalı mı değil mi bilmiyorum.

「Burası sıradan bir akademi olsaydı, durumun alışılmadık olmazdı, ama burası maceracıları eğiten bir akademi.」

「Onu biliyorum. Ama öyle olsa bile, neden bana karşı çok düşmanca yaklaşıyor?」

「Aslında, bu Akademiye girebilmek için birkaç giriş sınavı var. Sadece genel Bilgi’den değil aynı zamanda savaş bilgisi ve gerçek tekniklerinden de test ediliyorsun. Buraya girebilen öğrenciler sadece sınavı olmuş ve takdire şayan bir şekilde onu geçmiş olanlardır. Sınavlardan muaf olmak sadece çok nadir bir durumdur ve olanlar da sadece okul tarafından önerilenlerdir. Bu akademi tarafından önerilmek dışında kabullere izin verilmez. Diğer bir deyişle, öğrenci sadece dikkate değer bir performans sergilerse ayrı tutulur. Normalde, bu öğrenci bir öğretmenin önerisini kazanarak, acımasız sınavlardan muaftır. Lafı geçmişken, okul ücreti de tamamen bedava.」

「Yani, buraya önerilip giren öğrenciler, elit mi oluyor?」

「Böyle bir şey olduğu doğru. Bu akademi sadece bir maceracı okulu değil aynı zamanda bir ‘hayat mücadelesi’. Büyük bir lonca veya ulusal istihbarat mükemmel bir öğrenci bekler ama, ıssız bir gelecek istenileni veremeyenleri bekler. Yani, genel sınavı geçen öğrencilerin gözünde, buraya bir öğretmen tavsiyesiyle girenler nefretin aynı zamanda kıskançlığın ve imrentinin de hedefidir. Anladın mı?」

Anlıyorum. Kafa salladım. Aynı zamanda kızın bana neden öyle düşmanca gözlerle baktığını da anladım.

「Her halukarda, böyle bir zamanda okula giren, sen dikkat çekeceksin. Biraz isteksiz olabilirsin ama eğer kıskançlığın hedefi olursan, bu konuda kendin bir şeyler yapman gerekecek. Biz, öğretmenler, öğrenciler arasındaki meselelere öyle fazla giremiyoruz.」

Sanırım bu okulda kullanılan güç öğrencilerin sonuçlarına da etki ediyor.

「Umduğum bir şey değil ama, ola ki bir sorun çıkarsa, güce başvurmam büyük bir sorun olmaz, değil mi?」

「Oh, ama lütfen kendine hakim ol. Kimsenin ölmeyeceği bir seviyede, anlaştık mı?」

Laina bunu göz kırparken söyledi. Peki, bu öğretmen öğrenciler içerisindeki sorunlar da güce başvuruyor. Bu Maceracı Akademisi düşündüğümden daha ilginç görünüyor.

Dahası, burada benimle aynı yaşta oldukça kişi var. Hiçbir eğitim almadığım ve okula gitmediğim için, öyle heyecanlıyım ki.

「O zaman, bu kale gerçekten de Akademi…」

Laina ve ben kale-vari okul gözlerimin önündeyken, okul bahçesinde yürümeye başladık.

「Bunun için daha uygun bir bina yok muydu? Bununla kıyaslayınca diğer akademiler çok küçük kalıyor.」

İçeri girdim ve akademi boyunca ilerlemeye başladım, ardından merdivenleri çıktım. İkinci kat, üçüncü kat, dördüncü kat ve beşinci kat--

Oha ama, bu akademide kaç oda var böyle…….?

Laina sorumu cevaplamak için her kattaki tesisleri açıkladı.

Her kademe için bir sınıf olduğunu söyledi, deneyler için savaş pratiği ve büyü için bir tesis, aynı zamanda öğretmenler için de bir öğretmenler odası.

(ç/n: İngilizcesinde iki bölüm var çevirmen fazla hızlı çevirmeyeceğini söyledi :D 

Çok vaktini alıyormuş neyse beğenmişsinizdir umarım)