Bölüm 19: Gencin, Yaşlıya Yol Göstermesi Zorunluluktur

"O zaman, sende önceki hayatında uysal küçük bir hayvandın?"

Arkama bile bakmadan rüzgarın kaynağına doğru koşarken, Dale'e haddini bildirdim.

Amma ve lakin, tahminimde küçük bir yanlışlık vardı. Rüzgar aslında, geldiğimiz geçitten esmiyordu, Yumuşak Toprak Solucanının kazdığı delikten esiyordu. Diğer bir deyişle,
önceki yaratık kısmen bize yardım etmişti.

"Laf açılmışken, bu duvarlar gerçekten iyi mi? Hemencecik yıkılıverdiler,
ve buna bir zindan diyorsun?"

"Ne bekliyordun?"

"Sanırım tofudan yapılmış bir duvara kıyaslayınca bu daha iyi... Ah doğru. Şu bahsettiğin
sonraki kat, altımızda değil mi?"

Dale biraz düşündü, ardından parmaklarını kullanarak havaya bir şeyler çizdi ve
3 metre uzaklığı hesapladı.

"Hatırladığım kadarıyla, merdivenlerden inerken bu derinliklerde bir şeydi. Başka bir şekilde ifade edecek olursak, sonraki kat 3 metre altımızda kalıyor olmalı."

"O zaman aşağı doğru bir kazı çalışması yapmalıyız. Daha hızlı olacaktır."

"Hey hey! Burası bir zindan!"

"Ee, ne olmuş yani?"

Omuz silkeledim.

"Normal oyunlarda, zindanlardaki belli yolları kullanmak dışında bir şansımız olmaz. Fakat, burada kuralları izlemek gerekli değil. Yoksa beynin de bir sorun falan mı var?"

"Bu tip yeteneklerin varsa kendin kaz o zaman!"

"Bu tip yeteneklerim yok, bu yüzden de seni zorluyorum."

Diye söyledim omzuna vururken.

"Neden ben!?"

"Seviyen benden daha yüksek. Senden düşük seviyeli birine liderlik etmen sorumluluğun."

Dale'in gözleri bana "Seni piç kurusu!" diyordu sanki. Diğer elde, bende ona alaycı
bir şekilde sırıtıyordum.

Yine de, öyle bir karanlıktı ki doğru düzgün görebildiğim bir şey yoktu. Acınası.

"Siktir! Toprak-tipi bile değilim be, boşver kazmayı. Senin rüzgar yönü analizine ikna
oldum, yani niye ilerlemiyoruz?"

Daha demin ki acayip koşturmadan yorulduğumu anlayamıyor musun, ve daha fazla ileri gidemeyeceğimi?"

İyi o zaman. Yavaş yürüyelim. Sonuçta, zindan keşfetmek hala eğlenceli geliyor.

"Tamam, tamam. Gidelim. Yoksa sabaha kadar bitiremeyeecğiz."

"Bunun sebebi senin dandik şeyleri kafaya takmandan kaynaklanmıyor mu?"

"Bunun sebebi senin hiçbir işe yaramamadan kaynaklanmıyor mu?"

Tartışmaya devam ederken, çaresizce iç çektim.

Doğru rotada ilerledikten sonra, başka bir canavarla daha karşılaşmadık. Rüzgarın kaynağını takip ederken, sonraki kata giden merdivenleri bulduk.

Fakat...

Dale aniden durdu.

"Sorun ne?" Diye sordum.

"Bu merdivenler yalnızken geldiğimde gördüklerimden farklı. Önceden indiğimiz merdivenler aynıydı, normaldi. Ama bu... neresinden bakarsan bak spiral şekilde iniyor."

Haklıydı. Gözlerimin önündeki şey spiral şekilde uzanan merdivenlerde, yoksa bu bir
illüzyon muydu.

Bu bir illüzyon olsa bile, ikimiz de gördüğümüz için biraz çirkin bir durumdu.

"Bu gördüğümüz merdivenlerin illüzyon olmadığına emin misin?"

"Hah?"

"Yoksa, her şeyi çift görecek kadar çok 31 mi çektin?"

"Konu neden buraya geldi?"

Zemini ve yukarıyı işaret ettim.

"Zemine düşüp kırdı mı, yoksa cennete mi kanatlandı?"

"Hayır, parmaklarımı düzgün görebiliyor musun diye kontrol etmek istedim de."

"Kes şunu."

"Diğerleriyle dalga geçme huyumun pek güzel bir şey olmadığını hissediyorum. Sonuçta bir erkeğim..."
Ciddi bir bakış attım.

"Sorunumuz bu değil...."

"Donunun içindeki şeyle problemlerin mi var?"

"Gerçekten, kes şunu."

"Üzgünüm."

Böylece, aramızdaki hava biraz hafifledi ve ben daha iyi hissetmeye başladım. Ona buna laf etmek hoşuma gidiyordu.

"Tamam nereye gidiyoruz? İleri? Ya da geri?"

"Neden ilk seçeneğin ikinciden daha kötü olduğunu hissediyorum..."

"Yeri kazmak istediğini mi söylüyorsun?"

"Merdivenlerden inelim! Biraz zorlayalım tamam mı!?"

Dale benle daha fazla başa çıkamadı ve ilerlemeye başladı. İlahi ben, deham sayesinde, diğer kata giderken onu takip ettim.

Yine de...

Katı gördüğümde, bunun bir zindan olduğundan şüphelenmeye başladım. Aynı zamanda
Dale'in yüzü de bunun önceki gördüğü şeyle aynı olmadığını söylüyordu.

"Bunun bir yer altı zindanı olduğuna emin misin cidden?"

Diye sordum önümdeki tanıdık manzarayı işaret ederken.

"Bilmiyorum... En azından, öncesinden gördüğümden farklı... Yoksa dediğin gibi
gerçekten biraz fazla mı 31 çektim?"

"Genç adam, elini fazla kullanmak bedenine zarar verebilir."

"Genç adam, elini fazla kullanmak ruh sağlığını bozabilir."

"Tamam, donumuzun içindeki şeyle ilgili problemleri tartışmayı bırakalım. Şu anda neler olduğunu netleştirmeliyiz, muhtemelen kısa bir süre sonrasında hayatlarımız ile ilgili problemler olacak."

Doğru, 2.katın düzeni diğer hiçbir normal zindana benzemiyordu.

Sanki, şeye benziyordu....

Bir hastane!